| bu, rüyalarına renk katar. Onun elini tuttuğu zaman âşıkları mutluluktan ölür. | Open Subtitles | .عندما تمسك ايدي عشاقها يموتون مبتسمين |
| Tüm âşıkları İngiliz'di. | Open Subtitles | جميع عشاقها كانوا بريطانين |
| Onu teselli edecek tek kişi sen olmayacaksın. Bütün sevgilileri içeride. | Open Subtitles | فلن تكون أنت الوحيد القادر على إرضائها , فكل عشاقها بالداخل |
| Ve eski sevgilileri ile ilgili bin tane hikaye anlatmaya başladı. | Open Subtitles | وبدأت تخبرني قصص عن الآلاف من عشاقها السابقين. |
| Eski sevgililerinden oluşan binlerce hikaye anlattı. | Open Subtitles | وبدأت تخبرني قصص عن الآلاف من عشاقها السابقين. |
| Sarah bize sevgililerinden hiç bahsetmez. | Open Subtitles | لا تحدثنا (سارة) أبداً عن عشاقها |
| sevgilileri. | Open Subtitles | عشاقها |