"عصيبه" - Translation from Arabic to Turkish

• Zor

Zor anlar yaşıyor, çünkü doktoruyla birlikte belli bir doğum planı yapmıştı.
اسمع , انها فقط تمر بأوقات عصيبه لأنها وطبيبها كان لديهم خطة ولادة محددة

Gerçek ve kurgunun ne olduğunu zar Zor hatırladığına bile eminim.
اِنهُ يحفظ الأسرار لفترة طويلة، وأنا متأكد انهُ يمر بأوقات عصيبه وَيتذكر ما هو حقيقة وماهوَ خيال.

Seni Zor günler düşmüş biliyorum, demek.
انا اعنى, انا اعرف انك تمر باوقات عصيبه.

Görünüşe göre kilise Zor dönemden geçen yöneticileri hedef alıyor.
يبدو ان الكنيسه تستهدف المدراء الذين يمرون بأوقات عصيبه

Seni anlayabiliyorum. Zor bir çocukluk, kötü bir çevre.
. أستطيع أن افهمك ... طفوله عصيبه فى بيئه سيئه

- Yeni ortak hayatımız hepimiz için Zor.
انا اعلم ان هذه الاوقات عصيبه لجميعنا

Siz de Zor zamanlar geçirmiş gibi gözüküyorsunuz, efendim.
يبدو عليك انك مررت بأوقات عصيبه يا سيدى

Çok Zor anlar yaşamış gibi görünüyorsunuz efendim
يبدو عليك انك مررت بأوقات عصيبه يا سيدى

Zor zamanlar geçirdiğini duydum.
سمعت بأنك قد مررت بأوقات عصيبه

Bence Kevin Costner'a hak ettiğinden daha Zor günler yaşattınız.
أنا أظن أنك جعلت "كيفن كوستنر"يمر بأوقات عصيبه أكثر مما يستحق

Önümüzde, Zor ve karanlık günler var.
.. ستمر بأوقات سوداء عصيبه

Biliyorum, ama Zor durumdayım.
اعلم لكن هذه اوقات عصيبه لي

Çok Zor zamanlar Tom.
انها ايام عصيبه, توم.

Zor zamanlardan geçiyoruz.
. يبدو أننا نواجه أوقات عصيبه

Ve görünüşe göre, sen ve Riley de Zor anlar yaşıyorsunuz.
وفي الواقع , أنتي و(رايلي) تواجهان أوقات عصيبه أيضاً

Zor birkaç gün geçirdik.
فقد مرت علينا أيام عصيبه

Çok Zor zamanlar yaşadım.
لقد كانت فتره عصيبه جداً

Gölün gemiler için açılmasına kadar Zor zamanlar yaşanmasına rağmen Leningrad'daki moraller iyileşiyordu.
رغم أن الأهالى سيواجهون أوقاتاً عصيبه قبل أن تصبح البحيره مفتوحه أمام النقل البحرى الا أن الـمـزاج الـعـام فـى مـديـنـة ليننجراد) أصبح أميل للثقه بالنفس)

Birlikte Zor günler geçirdik.
-لكن نحن سقطنا فى أوقات عصيبه

- Zor bir gece miydi?
ليلة عصيبه ؟