"عضه" - Translation from Arabic to Turkish

• ısırık
• ısırdı
• ısırdığı
• Isır
• ısırıldı
• ısırılmış
• ısırdığını
• ısırıkla
• ısırılan
• Isırıldıktan

Hayır iyi bir ısırık al, küçük cadı, iyi ve derin.
خذى عضه جيده أيتها الساقطه الصغيره جيده وعميقه

- Sence olabilir mi? Scolex küçük bir organdır. Bu ise büyük bir ısırık izi.
-إنها عضه كبيره وهذه كائنات صغيره

Köpek onu minibüsü aldığında ısırdı. F.B.I'ın görgü tanığı da büyük ihtimalle odur.
والكلب عضه عندما أخده , ربما يكون هو الشاهد لدى ال أف بي أي

Bir örümceğin ısırdığı çocuktan çok başka biri oldum artık.
لقد قطعت شوطاً طويلاً من كوني الفتي الذي عضه العنكبوت

Isır onu! Isır şu piçi! Hadi!
عضه, عض هذا الملعون, امسكه

- Bir Alfa tarafından mı ısırıldı?
صائدو الظلال أتم عضه من قبل الألفا ؟ نعم

Söylemeye çalıştığım, kurt adamımız, kurt kadın da olabilir. - Kurt-insan tarafından ısırılmış herkes.
إن النقطة أن المستذئب هذا من الممكن أن يكون أيضاً مستذئبة أو أي شخص عضه الذئب

Nehrin yukarısındaki balıkçı, sahilde çilli bir kadının partnerini yılan ısırdığını söyledi.
صياد فى اعالى النهر قد رصد امرأة على الضفة تقول ان صاحبها قد تم عضه بواسطة ثعبان

Bu patojen ısırıkla bulaşıyor, o yüzden ısırılıp da kendimizi buraya hapsetmeye izin veren biri varsa hepimizi tehlikeye atıyor.
هذا الفيروس ينتشر عن طريق العض إذا كان أحد منكم قد تم عضه و يسمح لنا أن نحبس هنا في الغرفة معه

Bir yunus tarafından, sincap tarafından ve vejetaryen bir kertenkele tarafından aynı yıl içinde ısırılan tek insansın.
و أنت الشخص الوحيد على ما أعلم الذي عضه دلفين و قندس و سحلية نباتية في نفس السنة

Isırıldıktan sonra fobi oldu bende.
لدي عقدهـ كما تعرف منذو أن حصلت على عضه

Bir ısırık al. Hayatı yudumla.
خذ عضه اشرب للحياه

Troy, asamdan bir ısırık ister misin?
تروي , اتريد عضه من عصاتي ؟

Sıradan bir ısırık izi değildi.
إنها ليست أى عضه.

O sırada kocanız geldi. Köpek onu ısırdı.
ثم عضه الكلب، تعالي من هنا

- Köpek ısırdı. - Anlayamadım?
لقد عضه كلب مــعذرة؟

Sincap ısırdı.
هذه كانت عضه سنجاب

Onu öldürürsek, onun ısırdığı ya da yarattığı her şey de ölecek.
إذا قتلناه، أي أحد تم عضه أو صُنع بواسطته سوف يموت أيضاً

Bir örümceğin ısırdığı çocuktan çok başka biri oldum artık.
لقد قطعت شوطاً طويلاً من كوني الفتى الذي عضه العنكبوت

- Isır.
- عضه يا ((روك))

Isır ispiyoncu!
عضه ، يا نمام

Biri bir yarasa tarafından ısırıldı. Diğeri ise bir kurt tarafından.
...واحد عضه خفاش و الثاني عضه ذئب

Oğlum ısırıldı. Kurtulacakmış gibi göründü.
ولكنه قد تم عضه

Başka bir yılan tarafından ısırılmış olmalı. Geri dönüp aramalıyız.
لا بد أن عضه ثعبان آخر نعود و نبحث عنه

Çinli bir örümceğin ısırdığını hiç sanmıyorum.
اشك حقا انه تم عضه بواسطة عنكبوت صينى طائر

İnçkare başına 2.5 tonluk bir ısırıkla genç ceylanın kaderi mühürleniyor.
عضه واحده لوزن 5000 مصير تلك الغزال إنتهى

Üstüne kan bulaşan, ısırılan ya da sıyrığı olan var mı diyorum?
أقصد أن تعرض أحدكم لدمائها على جسده ، أو تمـ جرحه أو عضه ؟