| Tüm elektronik şeyler devre dışı. Araçlar, trenler, makineler. - Virüsü sonlandırmak için yapılmıştı. | Open Subtitles | انها بسبب تأثير القنبلة الذرية كما سمعت بالاخبار عطلت جميع الأجهزة الكهربائية كالسيارات والقطارات والمكائن الآلية |
| - Uygulamayı devre dışı bıraktım. - Yeterince iyi değil. | Open Subtitles | لقد عطلت التطبيق ليس جيداً بما فيه الكفايه |
| İşe yarıyor. Nesneleri yerinde tutan enerji alanını bozdu. | Open Subtitles | لقد عطلت مجال الطاقة الذي يحافظ على الأشياء بمكانها |
| Küçük şakan, filtreleme sistemimizi bozdu. | Open Subtitles | انظر , مزحتكم الغبية , عطلت نظام الفلتر لدينا |
| -Kaldırım altındaki yeraltı sarayınızdandan ayrılır ayrılmaz iletişiminizi bozdum. | Open Subtitles | - ... لقد عطلت أنظمة الاتصالات - بمجرد مغادرتنا لقصركم السري |
| Tüm çıkış yollarını ve bağlantılarını etkisiz hale getirmek zorundasın. | Open Subtitles | لابد من أنك عطلت أي نوع من الإرسال أو الإتصال |
| Memur Olansky kameraları sen kapattın, değil mi? | Open Subtitles | أنت عطلت هذه الكاميرات، أليس كذلك؟ لا، سيّدي. |
| Yapmayı bilseydin yapacağın gibi, takip ve şifreleme uydu bağını devre dışı bıraktım. | Open Subtitles | لقد عطلت التتبع و شفرت الارسال مثلما ستفعل أذا كنت تعلم كيف |
| Fakat uçuş boyunca telefonumu devre dışı bıraktınız. | Open Subtitles | لكنك من ناحية أخرى عطلت هاتفي طوال الرحلة |
| Görünüşe göre kendini imha kodu geminin geçici seyir sistemini devre dışı bırakmış. | Open Subtitles | يبدو أن شيفرة تدمير ذاتي عطلت نظام الملاحة المؤقت للسفينة |
| Bütün kızların sim kartlarını devre dışı bıraktım. | Open Subtitles | لقد عطلت بطاقات هواتف جميع الفتيات |
| Sanırım malzemeler ya da yoğun deney prosedürü normal beyin fonksiyonlarını bozdu. | Open Subtitles | آعتقدت بأن السبب هو إما من المُعدات أو من شدة جنون هذه التجربة! حتى أن التجربة هذه عطلت وظيفة المُخ المُعتادة! |
| Ethel Merman, Rus radarını bozdu. | Open Subtitles | وايثيل ميرمان *(ممثلة امريكية) عطلت الرادار الروسى |
| Pusulaları bizi korumak için bozdu. | Open Subtitles | لقد عطلت البوصلاَت لحمايتنا. |
| Bu sabah tuvaletimi bozdum. | Open Subtitles | لقد عطلت حمامي هذا الصباح |
| Arabalarını ben bozdum. | Open Subtitles | لقد عطلت سيارتهم |
| Düğmeyi etkisiz hale getirdim, efendim. Biraz izne ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد عطلت الزر يا سيدي لكنني بحاجة لإجازة |
| Orda alarm sistemini etkisiz hale getirdiğime dair işaretimi beklersiniz. - Peki. | Open Subtitles | وعندها تكون منتظر اشارتي وهي اني عطلت نظام الانذار |
| Kontrol Konsolunu fiziksel olarak etkisiz kıldım. Tuşlama yapamayacak yani sorun olmayacak. | Open Subtitles | عطلت جهاز طلب العناوين لذا لن تكون مشكلة |
| Kalkanı mı kapattın? | Open Subtitles | هل عطلت حقل الطاقة ؟ |
| Peki sen aptalca soru sorma filtrelerini kapattın mı? | Open Subtitles | هل عطلت فلتر سؤالك الغبي |