| Ve umuyorum ki torunuma kemik iliğini bağışlamak istersin. | Open Subtitles | و كُنتُ أتمنى لو تتبرَّع بنُخاع عظمك من أجلِ حفيدي |
| Bazı sorunlarınız olduğunu biliyoruz ama kemik iliğiniz onu tedavi edebilir. | Open Subtitles | نعرف ان هناك بعض المشاكل لكن نخاع عظمك قد يشفيه |
| Bu işlem çok etkilidir çünkü kemik kendi kemiğinizdir ve iyi vaskülarize olmuştur yani çok iyi oranda kanla beslenebilmektedir. | TED | وهذا في الواقع يعمل بشكل جيد، لأنه عظمك الخاص بك، بالإضافة إلى أنه جيد التوعية، مما يعني أنه قد حصلت على إمداد جيد من الدم. |
| Sen düşmeye devam et, kemiklerin kırılınca aklın başına gelecek. | Open Subtitles | قد تكسر عظمك يومًا ما ويكون لديّك إرتجاج. |
| Çünkü kemiklerin anormal şekilde gelişti. | Open Subtitles | لأن تشكيل عظمك غير طبيعي |
| Kemiğinde sustalı parçası kalmış olabilir, eğer kolun morarırsa, bir gardiyana söyle. | Open Subtitles | قد يوجد بعض من قطع السلاح في عظمك لكن ان تحوّل لون ذراعك الى اللون الأسود فأخبر الحارس بذلك |
| Yani, kemik iliğiniz işlev görmüyor. | Open Subtitles | مما يعني أن نخاع عظمك مغلق |
| - Senin kemik yapındayım sanmıştım. | Open Subtitles | -إعتقدت أن لدي نفس هيكل عظمك |
| kemiklerin rendemi mahvetti. | Open Subtitles | عظمك يخرب بشارتي |
| Kemiğinde kanser olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | تعتقد أنّك مصاب بسرطان في عظمك. |