| Sonra gökyüzünü Cin'in korkunç, sinir bozucu kahkahası kaplar. | Open Subtitles | ومن ثم يأتي من السماء عفريت فظيع ويضحك بشكل مريب |
| Orası Cin Şehir'in ana geçidi. | Open Subtitles | تلك هي بوابات إلى مدينة عفريت. |
| Pekâlâ, bir bakalım. İblis, peri, kanatlı peri, Cin. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نرى روح، جنية، عابث، عفريت |
| Bir iblis doğurdun ve o iblis seni yok edecek. | Open Subtitles | أنجبتي عفريت والآن سيقوم بقتلك |
| Hayır, ben ateş cini Calcifer'im! | Open Subtitles | ،"لا، أنا عفريت النار الملقب بـ"كالسيفار كم أحبّ أداء هذه الحركة |
| İyi bir çocuk aslında ama o elf kulakları falan varken insan içine çıkmak biraz zor. | Open Subtitles | إنها ظريفة، لكن من الصعب معاشرة فتاة لديها أذنيّ عفريت |
| İkinizin trajik kaderi bir talihsizlik olsa da yine de insan hayatına müdahil olabilirsin demek değil bu, duyarsız goblin! | Open Subtitles | من المؤسف أن المصير الذي بينكما مأساوي، لكن لا يمكنكَ العبث مع حياة البشر، أنتَ عفريت عديم الإحساس |
| Tamam ya bu evde bir gremlin partisi var, | Open Subtitles | حسناً ، إما أنه يوجد عفريت في هذا المنزل |
| Bilinmedik tehlikeler içinden, bir sürü zorluk çekerek Cin Şehir'i aşarak bu kaleye ulaştım. | Open Subtitles | من خلال مخاطر لا حصر لها والمصاعب غير المرقمة... ... لقد قاتلوا طريقي إلى هنا ل القلعة خارج مدينة عفريت. |
| Otto, bir şeyler yapmalısın. Otobüsün yanında bir Cin var. | Open Subtitles | أوتو) يجب أن تفعل شيء) هناك عفريت على جانب الحافلة |
| İblis olsaydı çalmaya devam ederdi. | Open Subtitles | لو كان هناك عفريت لاستمر الجرس بالرنين |
| O gerçekten iblis mi? | Open Subtitles | هل هي حقا عفريت شرير؟ |
| Beni neden iblis olmakla suçladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك شككت أنني عفريت |
| Yürü, otopsi cini seni. Kaybol! | Open Subtitles | أذهب يا عفريت التشريح أخرج من هنا |
| Evet, Demon, artık dizginleri ele almanın zamanı geldi. | Open Subtitles | لنلق نظرة على فمك حسناً يا عفريت |
| Yüzüğün cinine özgürlüğünü verdi. | Open Subtitles | منح عفريت الخاتم حريته |
| Baskerville'li William, şeytan'la bir kara kedi formunda ilişkiye giren kadının suçunu itiraf ettiği davayı hatırlamalı. | Open Subtitles | وليام باسكرفيل يجب أن يطالب بإجراء محاكمة. ..لإمرأة اعترفت بمجامعة عفريت على هيئة قطٍ أسود |
| Peynirli duble büyük çörek büyük boy patates kızartması ve diyet Sprite. | Open Subtitles | - ضعف باتي ممتاز... بالجبن، حجم ممتاز يقلّي، عفريت الحجم الممتاز القليل السكّر. |
| Ben iblisim. Birçok kişiyi öldürdüm ve bunu hak ettim. | Open Subtitles | أنا عفريت ولقد قتلت الكثيرين واستحق عقابي |
| Büyük annenin dediğine göre; şelale_BAR_havuzunda küçük bir su şeytanı yaşıyormuş. | Open Subtitles | تقول جدتي أنه كان يوجد عفريت ماءٍ صغير يعيش في بركة الشلال |
| Tempoyu artırıyorsun ve şeytani İfrit kapana kısılıyor. | Open Subtitles | وبسرعة عفريت الشر يكون محاصراً |
| Adam bir gulyabani. | Open Subtitles | الرجل عفريت. |