| Hadi dans edelim. Bence hiçbir şey işe engel değildir. | Open Subtitles | لنرقص لا أظن أن هناك أي عقبات في وجه العمل |
| Üçüncü dalga zamanında kıyıya çıktı. engel beklenmiyor. | Open Subtitles | لقد وصلت الموجة الثالثة في الموعد لا توجد عقبات |
| Uğraşmadım mı sanıyorsun? Hep bir şeyler engel oldu. | Open Subtitles | ليس السبب أنني لم أحاول و لكن كانت هناك عقبات في الطريق |
| Geçmişte de engellerle karşılaştım ama genellikle fethetme arzusu galip gelirdi. | Open Subtitles | لقد واجهت عقبات في الماضي ولكن رغبة الغزو لدي هي التي تنتصر لدي |
| Babasıyla görüştürmeye çalıştım ama bazı engeller çıktı. | Open Subtitles | حاولت أن أجمعه بها مع بعض ولكن كانت هناك عقبات |
| Dümdüz. Pürüz yok. | Open Subtitles | أرض مسطحة لا يوجد عقبات |
| Tanrı yoluma maniler koyarak daima beni sınıyor. | Open Subtitles | الرب دائماً يمتحنني يضع عقبات في طريقي |
| Evet. Ama biliyorsun, bunun önünde birkaç engel olabilir. | Open Subtitles | أجل، أقصد ربما يكون هناك بضع عقبات في ذلك |
| Çünkü bu üç test saçmaligin tanrinin karsimiza çikardigi bir engel. | Open Subtitles | ،بسبب هراء الاختبارات الثلاث طريق عقبات القدر |
| Bunu, dünya şampiyonluğu yolunda bir engel olarak görüyorum ve sonra da... istediğim koşulları yerine getirmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | أَرى هذا كطريق عقبات إلى البطولة العالمية وبعدها سيجبرون على الموافقة على الشروط التي أريدها |
| Gelen arabaların hızlarını tespit ediyorlar ve eğer bir engel varsa hemen yavaşlıyorlar. | Open Subtitles | وهم كشف عن سرعة قدوم السيارات وتبطئ إذا كان هناك أي عقبات. |
| Bu emirleri uygulayarak, önünüze engel çıkmadan bunu yapabilirsiniz. | Open Subtitles | نفّذوا هذه الأوامر. ستنتهون بدون عقبات. |
| Ordunun hareket etmesi için başka bir engel kalmadı. | Open Subtitles | ليس ثمّة عقبات تمنع من تحرّك القوّات |
| Laserler çevreyi tarayarak engelleri belirliyor -- önden, arkadan yaklaşan araba ve yoldaki herhangi bir engel, aracın etrafındaki herhangi bir engel için. | TED | الليزر لتفحص البيئة للكشف عن العقبات -- سيارة تقترب من الأمام, من الخلف وكذلك أي عقبات تتواجد داخل الشوارع، أي عقبات في جميع أنحاء السيارة. |
| "ilerlemeye engel olanlar"ı ortadan kaldırmaktır. | Open Subtitles | لنسميهم عقبات للتطور |
| Yıkılması gereken engellerle karşılaşma ihtimalime karşın. | Open Subtitles | في حال واجهت أي عقبات تحتاج أن تُهزم |
| Birçok ölümcül büyülü engelle korunuyor sizin yeteneklerinize çok uygun engellerle. | Open Subtitles | وهي محميّة بعقبات سحريّة قاتلة متنوّعة... عقبات تناسب مواهبكنّ تماماً |
| Yolumuzda önümüze bazı engeller çıktı. | Open Subtitles | بالطبع كان ثمة عقبات طوال الطريق |
| İkimizin yoluna da bazı engeller çıktı. Benim tam anlamıyla. | Open Subtitles | لقد واجهنا عقبات في طريقنا |
| - Ve başka bir Pürüz yok? | Open Subtitles | -ألا توجد عقبات ؟ -حسناً |
| Elbette maniler çıkabilir. | Open Subtitles | بالتأكيد , قد يكون هناك عقبات |
| Gereksiz engelleri aşmak zorunda kalmak istemeyiz. | TED | نحن لا نريد التغلب على عقبات لا داعي لها. |