| Annenin bile yakın zamana kadar flamenko dans hocası ile bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | . الأم كان لديها علاقة غرامية مع مدرب الرقص الغجري حتى فترة قريبة |
| Yani hiçbir fikrin yok bir ilişkisi olup olmadığı hakkında. | Open Subtitles | لذا ليس لديك فكرة إذا هو كانت لديه علاقة غرامية |
| Ve o taptığınız kızınız evli bir adamla ilişki yaşamıştır. | Open Subtitles | والإبنةالتيتعشقينها.. حسناً ، إنها على علاقة غرامية سرية برجُل متزوّج |
| Özür dilerim, kısa süreli bir ilişki olduğunu bildiğini sanıyordum. | Open Subtitles | آسفة، أعتقدتُ أنك علمت بأنها كانت مجرد علاقة غرامية مؤقته |
| İşte bu yüzden bir ilişkim olduğunu reklam etmeye niyetim yok. | Open Subtitles | وهذا سبب يجعلني لا أعلن حقيقة بأنني كنت على علاقة غرامية |
| Yani Harriet Lichtman ile bir ilişkin yok mu? | Open Subtitles | لقد أردت فقط معلومات داخلية كي تستطيع المراهنة في المقهى إذاً أنت لست على علاقة غرامية مع هاريت ليكمان |
| - Annemin söz yazarı bir arkadaşı vardı. - İlişkisi mi vardı? | Open Subtitles | أمي كان لها صديق مغني و كاتب أغاني تقصدين علاقة غرامية ؟ |
| O benim kocam, ben hamile iken başkasıyla ilişkisi vardı. | Open Subtitles | إِنهُ زوجي، كانت لديه علاقة غرامية بينما أنا كنت حبلى |
| Ben onunla çirkin bir aşk ilişkisi yaşamıyorum, düşündüğün buysa. | Open Subtitles | انا لست في علاقة غرامية مشينة معه ان كان هذا ما تعتقدينه |
| Geçen gece uykusunda ilişkisi olduğundan söz ediyordu. | Open Subtitles | الليلة الاخيرة التى تحدثت عنها كانت فى علاقة غرامية فى نومها |
| Linda'nın bir ilişkisi var demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت انك تعتقد ان ليندا كان لديها علاقة غرامية |
| Bir ilişki yaşayabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعتقد انى استطيع ان احصل على علاقة غرامية بشكل غير رسمى |
| Özellikle de bir ilişki varsa ve çocuk, erkekse. | Open Subtitles | وخاصة إذا كان بسبب علاقة غرامية وخاصة إذا كان الطفل ذكراً |
| Onun benim bir ilişki yaşadığımı düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد له أن يفكر أنني وجود علاقة غرامية. |
| Modi'nin kızıyla ilişki yaşıyormuş diye duydum. | Open Subtitles | سمعت على أنه على علاقة غرامية بإبنه مودي ؟ |
| ışte bu yüzden bir ilişkim olduğunu reklam etmeye niyetim yok. | Open Subtitles | وهذا سبب يجعلني لا أعلن حقيقة بأنني كنت على علاقة غرامية |
| Örneğin, bir zamanlar kalkülüsle bazı ünlülerin evliliklerinden daha uzun süren bir ilişkim oldu. | TED | فمثلًا، أقمت مرة علاقة غرامية مع حساب التفاضل والتكامل استمرت أكثرمن زيجات بعض المشاهير. |
| Bana seninle evli olduğunu ve başkasıyla ilişkin olduğundan korktuğu için seni takip etmemi istedi. | Open Subtitles | وقد أخبرني بأنه زوجك وطلب مني تتبعك خوفا من أن تكوني على علاقة غرامية |
| Gizli bir ilişkimiz olamaz. Çok adice olur. | Open Subtitles | لكن لن نستطيع ان نوشى ذلك و انا لدى علاقة غرامية انه شئ رخيص جدا |
| İlişkileri yoksa neler oluyormuş? | Open Subtitles | إذا كانوا لا وجود علاقة غرامية ، ما يحدث؟ |
| - Bir kaçamak mı yaşıyor sizce? | Open Subtitles | بحاجة منك أن تعثر على الداعر الذي يعاشر زوجتي ـ أتظن أن لديها علاقة غرامية؟ ـ أنني موقن أن لديها علاقة غرامية |
| Ve bu önceki yaşamınızda üssünüzün karısıyla yasak bir ilişkiniz vardı ve sizi kovdular | Open Subtitles | وفي تلك الحياة الاخري أنت كنت علي علاقة غرامية |
| Evli bir adamla ilişkiye girmek de senin haddine değildi. | Open Subtitles | لم يحق لكِ أن تكوني على علاقة غرامية برجل متزوج |
| Birazdan televizyona çıkacaksın ve yapmadığın halde bir ilişkiyi itiraf edeceksin. | Open Subtitles | ستقوليين للتلفزيون الآن وتعترفين بأنكي لستي على علاقة غرامية مع الرئيس |
| Söyleyeceklerimi iyi dinle, boşanmak için yasak ilişkiden daha güzel bir yol yoktur. | Open Subtitles | إستمعي إلى ما سأقول كسبب للطلاق، لا يوجد شيء جيد مثل علاقة غرامية |
| Şu anda devam eden bir ilişkiniz var mı? | Open Subtitles | -أتقيم علاقة غرامية بالوقت الحاضر؟ |