| Trafikte sıkışıp kaldım! Ayrıca cep telefonlarını sevmiyorum. | Open Subtitles | علقتُ في زحمة المرور ، بالاضافه الي ذلك لا أحب الهواتف الخلوية |
| Fırtınada sıkışıp kaldım, bari tekneyle gideyim dedim. | Open Subtitles | ثمّ علقتُ في هذه العاصفة، وفكّرتُ بتوصيلة. |
| Babamın temyiz çalışmasına sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | علقتُ في العمل على استئناف أبي |
| Olayla ilgili olarak Holly ile konuşacaktım, ama bazı dostlara yakalandım. Sonrasında bildiğim, gitmiş olduğu. | Open Subtitles | كنتُ سأتحدّث إليها حيال ذلك، لكنّي علقتُ في الحديث مع بعض الناس، والأمر التالي الذي أعرفه أنّها رحلت. |
| Anne, anne. Ayı kapanına yakalandım. | Open Subtitles | . أمّاه ، لقد علقتُ في فخٍّ للدبّبة |
| Hiç bu bağlantıyı kurmamıştım ama şimdi takıldım kaldım. | Open Subtitles | ...لم أربط بين هذين الأمرين قط وقد علقتُ في التفكير بهذا الآن |
| Aylardır üçüncü seviyede takıldım kaldım. | Open Subtitles | لقد علقتُ في المرحلة الثالثة لأشهر. |
| Üzerimde bazı şeylerle yakalandım. | Open Subtitles | علقتُ في بعض الأشياء. |
| Üzgünüm geç kaldım. Bir telefon gelmişti takıldım kaldım. | Open Subtitles | آسف تأخرت لقد علقتُ في مكالمة |