| Annem bana dikiş dikmeyi öğretti ve arka verandada oturup kurdelelerden küçük saç bantları yapardım ve her birine adlarını ve fiyatlarını yazardım. | TED | علمتني أمي كيفية الخياطة، وعلى شرفتي الخلفية، أجلس وأصنع عصابات صغيرة من الشرائط، و أكتب الأسماء والأسعار لكل صنف. |
| Annem bana bir hanımın önünde şapkamı çıkartıp sigaramı söndürmeyi öğretti. | Open Subtitles | لقد علمتني أمي أن أخلع قبعتي و أطفئ سيجاري في حضرة النساء |
| Geldiğim yerde çoğu kişinin vardı ama Annem bana kimseyi Küçük görmemizi öğretti Zenci ya da değil. | Open Subtitles | هنالك العديد من الأشخاص من حيث أتيت علمتني أمي أن لا أنادي بلالقاب لديك أم لطيفه أتريد شيء آخر |
| Bu nedenle sana karşı açık sözlü ve cesur olmak yerine annemin öğrettiği gibi cici bir kız olmaya ve yemeğimi zıkkımlanıp vaktimi doldurmaya bakıyorum. | Open Subtitles | فبدلاً من أن أصرّح برأيي بدلاً من أن أكون الفتاة الشجاعة الجريئة كما علمتني أمي سأمضغ طعامي وأفي بوعدي |
| annemin öğrettiği bir şey. | Open Subtitles | علمتني أمي بهذا |
| Annem bana sakatlara taş atmamayı öğretti. | Open Subtitles | علمتني أمي أن لا ألقي الأحجار على المعاقين |
| Lütfen.Annem bana allık sürmeyi bebekken öğretti. | Open Subtitles | أرجوك, علمتني أمي كيف أضع الحمرة قبل أن أتكلم |
| Annem bana dikiş ile yemek yapmayı öğretmişti. | Open Subtitles | علمتني أمي كيفية الخياطة وطهي الطعام |
| Annem bana nasıl "arroz con pollo" yapılacağını öğretti. | Open Subtitles | علمتني أمي كيف أصنع طبق "أروز كامبويو" |
| Annem bana terbiyenin önemini iyi öğretti. | Open Subtitles | لقد علمتني أمي أهمية الديكور |
| "annemin öğrettiği gibi. | Open Subtitles | كما علمتني أمي |