| Bana güzel şeylerin nasıl olabildiğini ve nasıl tekrar olacaklarına inanmayı öğrettin. | Open Subtitles | لقد علمتني كيف أؤمن من جديد كيف أن أشياءا جميلة ممكنة الوقوع و أنها ستحدث |
| Bana acının nasıl zevk verdiğini öğrettin. | Open Subtitles | علمتني كيف يمكن للألم أن يؤدي إلى السعادة. |
| Briç oynamayı öğretmişti. | Open Subtitles | لقد علمتني كيف ألعب لعبة البريدج و علمتني بعض خطوات التانجو الراقية |
| Bunun için minnettardım, çünkü karım bana yeniden hissedebilmeyi öğretmişti, hissettiğim şey acı olsa bile. | Open Subtitles | كنت شاكراً لزوجتي أنها علمتني كيف أشعر من جديد حتى ولو كان ذلك الشعور هو الألم |
| Bu deneyim bana hastalarımla daha çok empati kurmayı öğretti, ve özellikle retinal hastalığı olanlarla. | TED | هذه التجربة علمتني كيف أتعاطف أكثر مع مرضاي، و خصوصا هؤلاء المصابين بأمراض الشبكية. |
| Ters dönmüş dalları ve topraktaki izleri nasıl bulunacağını öğreten sendin. | Open Subtitles | أنت مَنْ علمتني كيف أعثر على الأغصان المتساقطة والآثار على الأرض |
| Eğer bana nasıl yalan söyleyeceğimi öğretirsen bir daha söylediğim hiçbir şeye inanmayabilirsin. | Open Subtitles | أتعلم، إنّ علمتني كيف أكذب، ربما لنّ تثق بي قط. |
| Bana araba kullanmayı öğretmiştin. | Open Subtitles | علمتني كيف أقود |
| Ama her şeyimi sana borçluyum. Bu işi bana sen öğrettin. | Open Subtitles | ما أقصده، أنني أدين لك بكلّ شيئ لقد علمتني كيف أقوم بهذا العمل |
| İyi bir eş olmayı sen öğrettin bana. Bütün sorumluluklarımı yerine getirmeliyim. | Open Subtitles | لقد علمتني كيف أكون زوجة صالحة ولا بد لي من الوفاء بجميع واجباتي |
| bana nasıl bıçak kullanacağımı, nasıl öldüreceğimi öğrettin. | Open Subtitles | أنت علمتني كيف استخدم السكين وكيفية القتل |
| - Bana sen oynarken nasıl bira getireceğimi öğrettin. | Open Subtitles | علمتني كيف أحضر لك مشروب وأنت تلعب حسنا إذا |
| Bana oyunun dışında nasıl yaşanacağını öğrettin. | Open Subtitles | أنت علمتني كيف أعيش خارج اللعبة. |
| - Bana ateş yakmayı öğretmişti. | Open Subtitles | لقد علمتني كيف ابدء نار حسناً أفعلت الأن ؟ |
| Senin pek de sevgilin olmayan Kenzi... kilitleri nasıl açacağımı bana öğretmişti. | Open Subtitles | حبيبتك بالكاد تلك كينزي علمتني كيف أفك القيود |
| Biliyor musun, benim annem, bana daha yürümeyi öğrenmeden tenis oynamayı öğretmişti. | Open Subtitles | نعم، كما تعلمون، يا أمي، علمتني كيف تلعب التنس قبل أن أتمكن من المشي. |
| Çizmeyi bana öğreten odur, ama asıl önemlisi bana sevmeyi öğretti. | TED | هي من علمتني كيف أرسم، والأهم من ذلك، هي من علمتني كيف أحب. |
| Bana bazı kadınların bebeklere, bazı kadınların ise şüpheli şahıslara doğum yaptığını öğretti. | TED | علمتني كيف تلدُ بعض النساء أطفالهن وغيرهن إلى المشتبه بهم. |