| Tüm bildikleri, hala dışarıda üstlerine atlamaya hazır olduğumuz. O gitmedi. | Open Subtitles | أشك فى ذلك ، فعلى حد علمهم نحن لا نزال بالخارج مستعدون لهم |
| İhtiharın affı olmayan bir günah olduğunu bildikleri halde kendi canlarına kıydılar. | Open Subtitles | وأنهوا حياتهم بأنفسهم مع علمهم بأن الإنتحار خطيئة مميتة |
| bildikleri kadarıyla sadece iki kişi vardı. | Open Subtitles | على قدر علمهم كان هناك شخصان فقط |
| Ruslar bayraklarını bir Norveç pelikan boku yığınına diktiler. | Open Subtitles | والروس قاموا بوضع علمهم على كومة نرويجية مِنْ هراء البجعِ. |
| Bir takımı keşif için gönderip bayraklarını bulabilir muyuz bakarız. | Open Subtitles | لنرسل فريق كشافة يحدد موقعهم، لنرى هل بوسعنا إيجاد علمهم أقول أننا نهجم سريعاً |
| bayraklarını göndere çekmek Çinlilerin hak etmediği bir onurdur. | Open Subtitles | ورفع علمهم تشريف لا يستحقة الصينيون. |
| toplumun kendilerini kınadığını bildikleri halde... | Open Subtitles | على الرغم من علمهم ان المجتمع يشجبهم |
| Biliyorlar. Bizim teknolojiye aç olduğumuzu bildikleri için, bize pazarlıyorlar... | Open Subtitles | إنهم يقومون بتسويقها إلينا ...مع علمهم بمدى جوعنا |