"علم أنّي" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyordu
• ettiğimi

Gözünün içine bakıp bunu söyleyemeyeceğimi biliyordu. Ben de onlarla birlikte gittim.
علم أنّي لن أقوى على النظر في عينيك وإخبارك، لذا غادرت معهم.

Cadıların daha fazla güç kazanmalarını istemediğimi biliyordu.
علم أنّي لم أودّ أن تنال الساحرات قوّة مزيدة

Beni tam orada öldürecekti çünkü bir daha asla dışarı çıkmasına izin vermeyeceğimi biliyordu.
كان سيقتلني في الحال هناك لأنّه علم أنّي لن أسمح بخروجه ثانيةً

5 ay önce evini nükleer füzeyle yok ettiğimi mi?
علم أنّي دمرت مسقط رأسه بقذيفة نووية منذ 5 أشهر؟

Fark ettiğimi anladı ve bu da çok hoşuna gitti. Onu takip ettim. Yüzleştim.
لقد علم أنّي أعلم، ولقد أحبّ ذلك، لذا تتبّعته، وواجهته.

Sihir kullanamayacağımı biliyordu. Benimle oynuyor, bana işkence ediyor.
علم أنّي سأكون بلا سحر إنّه يتلاعب بي ويعذّبني

Nasıl olduysa uçağımı tamir ettiğimi biliyordu.
بطريقة ما، علم أنّي أصلحتُ الطائرة.

Birgün babam maçın hakemi iken... tek konuşan kızına, yani bana... kırmızı kart göstermişti, çünkü şike yaptığımı biliyordu.
،وحينما كان والدي حكم كرة قدم ،قام بكلّ جرأة بإخراج البطاقة الحمراء لي لابنته الوحيدة التي تتحدّث لأنّه علم أنّي كنت أتحايل

Anneme veda etmem gerektiğini biliyordu.
علم أنّي لا بد أن أودّع أمي.

Onu aradığımı biliyordu.
لقد علم أنّي كنت في أثره.

Ayrıca aklıma gelen bir şey daha Nighthorse onun ensesinde olduğumu biliyordu, Ridges'i öldürdü ve olaya ikna edici bir intihar süsü verdi.
... و خطر ببالي أيضاً، أنّ ، نايتهورس) علم أنّي على أعقابه) ، (فقتل (ريدجز