| Mühürlü belgelerin bazıları halka açık. Bir önergenin parçası olarak. | Open Subtitles | بعض الوثائق المختومة علنيّة بالفعل إنها جزء من الحركة التى أرسلها. |
| Hayır, ama hepsi yüksek riskli, halka açık infazlar... | Open Subtitles | لا , لكنّها جميعاً كانت عالية المخاطر , إعدامات علنيّة |
| Florida'ya gitmeliyim. Yenilediğinde halka açık olacaklar. | Open Subtitles | عليّ الذهاب إلى "فلوريدا" حالما ترسلها فهى علنيّة. |
| Jim dedi ki, adam hüküm verildiğinde o kadar sinirlenmiş ki halka açık duruşmada yargıcın üzerine saldırmış. | Open Subtitles | (جيم) يقول بأنّه كان سكراناً عندما أُصدر حكمه و قام بهاجمة القاضي بمحاكمة علنيّة |