| Uykusuzluk dayanılmaz olmuştu ve iki gün sonra hakikaten uykusuz kalarak bütün geceyi bodrum katındaki banyonun zemininde geçirdim. | TED | الأرق لم يعد يُحتمل وبعد يومين من عدم النوم فعلياً، قضيت ليلة كاملة على أرضية حمام الطابق السفلي. |
| Seni orada, mutfak zemininde sanki fare kapanıymışsın gibi bırakıyor. | Open Subtitles | تتركك جالساً على أرضية المطبخ وكأنك شِرك للصراصير |
| Aslında Connie bize kocan Bill'le... salonunuzun zemininde seviştiklerini söyledi. | Open Subtitles | في الواقع, كوني أخبرتنا أنها مارست الجنس مع بيل في منزلك, على أرضية غرفة المعيشة |
| Gel hadi, bana hakaret edeceksen en azından dans pistinde et. | Open Subtitles | , لو أنكِ ستهينني على الأقل افعلي هذا على أرضية الرقص |
| Dans pistinde şeytani bir canavar gördüğünü iddia edenler olmasaydı... hepsi buna inanırdı. | Open Subtitles | ربما يهلوسون حيث ان الشهود يقولون أنهم شاهدوا وحش شيطاني على أرضية الرقص |
| Adamlardan birini banyoda yerde yatarken bulmuş. Acıdan kıvranıyormuş. Suratında da çıban varmış. | Open Subtitles | وجد أحد الرجال متألّم على أرضية الحمّام بالغليان على وجهه. |
| Senin yepyeni, son teknoloji ürünü zeminindeki bu beş nokta. | Open Subtitles | هذه العلامات الخمسة على أرضية وحدتك الجديدة الحديثة؟ |
| Yangın dolabın zemininde başladı, duvardaki kablolarda değil. | Open Subtitles | لقد نشب الحريق على أرضية الخزانة وليس في التمديدات الكهربائية بالحائط |
| ...dolabın zemininde değil duvarda başladı demektir. | Open Subtitles | لو احترق هذا السلك من الداخل للخارج ذلك يعني أن الحريق نشب داخل الحائط وليس على أرضية الخزانة |
| Dolabın zemininde bulduğumuz erimiş cam kırıkları vardı ya? | Open Subtitles | أتذكر شظيات الزجاج الذائبة التي وجدها على أرضية الخزانة؟ |
| Garaj zemininde kan olsaydı, çamaşır suyu sadece ayrıştırırdı. | Open Subtitles | لو أن البقعة التي على أرضية الكراج كانت في البداية دماً فالمبيض حللها |
| Bu orman zemininde her şey göründüğü gibi değildir. | Open Subtitles | لكن ليس كل ما على أرضية هذه الغابة كما يبدو. |
| Evet yatak odası zemininde bulduğun toz aslında boynuzlaşmış deri hücreleri. | Open Subtitles | إذاً المسحوق الذي وجدناه على أرضية غرفة النوم كان خلايا جلدية بالمادة القرنية |
| Ve David'in dediğine göre o dans pistinde bir çok garip şey oluyormuş. | TED | وقال ديفيد أنه هناك الكثير من الأمور الغريبة تحصل على أرضية الرقص |
| Sanki dans pistinde sadece biz vardık. | Open Subtitles | لقد كان،و كأننا كنا نحن الإثنان فقط على أرضية الرقص. |
| Dans pistinde neredeyse ezilerek ölüyorduk. | Open Subtitles | لقد دسنا تقريبا حتى الموت على أرضية الرقص. |
| Dişiler mükemmel bir eş arıyorlar erkekleri seçerken sadece iyi dansçı olanları değil kimlerin dans pistinde en iyi noktaları elde etmek için dövüşebileceğine bakıyorlar. | Open Subtitles | تبحث الإناث عن أفضل شريك لا تختار أنسب الراقصين وحسب لكن من يستطيع القتال ويحظى بأفضل البقاع على أرضية الرقص |
| Kendimi dans pistinde parlıyor görmek istiyorum d d Ama doğruyu yapamayacağım korkusu d Nedenini sormayı bırakıncaya kadar bırakıncaya kadar | Open Subtitles | ♪ أريد رؤية نفسي ألمع على أرضية المسرح ♪ ♪ لكنني لن أفعلها ♪ ♪ إلا إذا كففت عن السؤال وتركت نفسي ♪ |
| , ...New York pistinde üç saat beklemek mi yoksa geceyi mermer zemin üzerinde Houston'da harcamak mı? | Open Subtitles | الجلوس لمدة ثلاث ساعات على مدرج الأقلاع في نيويورك أو قضاء ليلة على أرضية رخامية في هيوستن؟ |
| Banyoda yerde yatarken... nasıl hissettiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | . . أتعرفين كيف شعرتِ عندما كنتِ مستلقية على أرضية الحمام؟ |
| Babam onu banyoda yerde yatarken buldu hemen ardından evi sattı. | Open Subtitles | وجدها أبي على أرضية الحمام وباع المكان بعد ذلك مباشرة |
| Suç mahalli zeminindeki kan eksikliğini açıklıyor. | Open Subtitles | هذا يفسر إفتقار الدم على أرضية مسرح الجريمة |