| Sana yardım edebilmek için istediğim şey Sorularıma cevap vermen. | Open Subtitles | ما أريده هو الرد على أسئلتي حتى أتمكن من مساعدتك |
| Sessiz ol ve Sorularıma cevap ver yoksa geceni cehenneme çeviririm. | Open Subtitles | إبق هادئاً، وأجب على أسئلتي أو ليلتك ستصبح بشكلٍ أسوأ بكثير |
| Sorularıma bazen zekice bazen de kaçamak cevaplar verdi. | Open Subtitles | وأجاب على أسئلتي أحياناًبذكاءشديد.. وأحياناً ببعض التهرب |
| Beni duyabilir ve Sorularıma cevap verebilirsiniz. | Open Subtitles | بإمكانك سماعي و بمقدورك أن تجيبي على أسئلتي |
| sorularımı yanıtlarken yemeye devam et. | Open Subtitles | أستمري في ذلك مع كونكِ تجاوبين على أسئلتي |
| Bu evde benim sorularımı cevaplayabilecek biri mutlaka olmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد ثمة شخص في هذا المنزل سيجيب على أسئلتي |
| Tammy, saklayacak bir şeyin yoksa ve babanın katilini bulmamı istiyorsan Sorularıma cevap ver. | Open Subtitles | وتريدين معرفة من قتل اباك لماذا لا تجيبين على أسئلتي ببساطة |
| Sorularıma hemen cevap vermezsen öleceksin. | Open Subtitles | إذا لم تجب على أسئلتي فوراً ستموت في الحال |
| Sorularıma cevap vermediği takdirde, CBI bünyesindeki danışman kimliği inceleme sonucunda düşürülecek. | Open Subtitles | إذا لم يجاوب على أسئلتي ، فوضعه كمستشار للمكتب سوف يندرج تحت المراجعة الفوريّة |
| Ama bunu sona erdirmenin bir yolu var... eğer Sorularıma cevap verirsen. | Open Subtitles | لكن هناك طريقة لإنهاء هذا لو أجبتي على أسئلتي |
| Dikkat et! Geri çekil, anne. Sorularıma cevap vereceksin. | Open Subtitles | احذري، تراجعي يا أمّي ستجيبين على أسئلتي |
| Çünkü Sorularıma cevap vermeye başlamazsan konuşmaktan fazlasını yapacağım. | Open Subtitles | لأنهُ إذا لم تبدأي في الإجابة على أسئلتي سأقومُ بأكثرَ من الحديث |
| Seni arabamın arkasına ellerinden bağlayıp Sorularıma cevap verene kadar çorak arazide sürüklesem nasıl olur? | Open Subtitles | لمَ لا أربطك خلف سيارتي و أسحبك في الأراضي الوعرة حتى تجيب على أسئلتي ؟ |
| Sürekli bunu yapamazsın, Sorularıma soruyla cevap veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكن أن تظلي في فعل هذا لا يمكن أن تجيبي على أسئلتي بـ أسئلة |
| - Bilgi. Ve Sorularıma cevap verirken çok dikkatli ol. | Open Subtitles | وكُنْ حذراً جداً حول طريقة إجابتك على أسئلتي. |
| Eğer Sorularıma cevap vermezseniz, dijital yaşamınıza veda edersiniz. | Open Subtitles | ، إمّا أن تجيبوا على أسئلتي . أو تودعوا حياتكم الرقميّة |
| Dikkat et! Geri çekil, anne. Sorularıma cevap vereceksin. | Open Subtitles | احذري، تراجعي يا أمّي ستجيبين على أسئلتي |
| Sana ne olacağı Sorularıma nasıl cevap vereceğine bağlı. | Open Subtitles | ما سيحصل لك تالياً هي نتيجة مباشرة لطريقت إجابتك على أسئلتي |
| Ama bu esnada benim sorularımı cevaplamak senin yararına olur. | Open Subtitles | و لكن سيكون من صالِحك لو أنّك أجبت على أسئلتي في هذه الأثناءِ |
| Şimdi ya sorularımı cevaplarsın, ya da seks suçluları polisini ararım. | Open Subtitles | أجب على أسئلتي أو يمكنني إتهامك بستة جرائم. |