| Ben Amerikan tarihindeki en büyük öğretmen grevi için zaten suçlandım. | Open Subtitles | لقد أصبحت للتو المُلام على أكبر إضراب للمعلمين في التاريخ الأمريكي. |
| Ve ekonomik çöküş yaşayacağımız yere gelmiş geçmiş en büyük ekonomik enjeksiyonu yaşamak üzereyiz. | TED | وبدلا من حدوث اغلاق اقتصادي، نحن على وشك الحصول على أكبر حقنة اقتصادية. |
| Dünyanın en büyük el yıkama programını yürütüyoruz. | TED | نحن الان نشتغل على أكبر برنامج لغسل اليدين في العالم. |
| Biliyoruz ki tanınmış kişiler kontratlarında taleplerde bulunabilir. Özellikle de Hollywood'un en büyük filmlerinde çalışanlar | TED | كما نعرف جميعًا أن نجوم الصف الأول بإمكانهم إضافة مطالب لعقودهم، وخاصة أولئك الذين يعملون على أكبر أفلام هوليوود. |
| Yani en fazla parayı almak ve diğer oyuncuyu size daha fazla vermesi için teşvik etmek arasında heyecanlı bir ilişki mevcut. | TED | لذا هناك بعض التوتر هنا بين المحاولة للحصول على أكبر قدر من المال ولكن المحاولة لإستدراج اللاعب الآخر إلى إعطائك أكثر. |
| Dolar simgesine en çok yaklasan en fazla parayi kazanir. | Open Subtitles | من يقترب منها يحصل على أكبر نقاط |
| Şimdi de dünyanın en büyük ülkelerine bir bakalım, hedeflere ulaşıp ulaşamayacağımızı en çok etkileyecek olan ülkelere. | TED | دعونا نلقي نظرةً على أكبر الدول في العالم، والتي ستتأثر كثيرًا سواءً حققنا أهداف التنمية أم لا. |
| Fakat dünyanın diğer en büyük pazarına bakarsanız sağlanan korumanın gerçekten etkisiz olduğunu görürsünüz. | TED | لكن إذا ألقيتم نظرة على أكبر سوقين آخرين في العالم، يتضح بأن الحماية التي قدمت هي في الواقع غير فعالة. |
| Haberi yayınladığımızda, Okulun en büyük ödülünü aldık. | Open Subtitles | حين نشرنا القصة حصلنا على أكبر جوائز بالمدرسة |
| Macera mı istiyorsun? en büyük maceraya atıldın bile. | Open Subtitles | إذا كنتى تريدين مغامرة كل ما عليكى أن توقع على أكبر مغامرة فى حياتك |
| Hayatımın en büyük hareketini yapmak üzereyim, ve senden bunun için yardım istedim. | Open Subtitles | أنا على وشك الإقدام على أكبر شئ فعلته في حياتي ولقد سألتك أن تساعديني |
| Müftü en büyük Filistin milis grubunu yönetiyordu. | Open Subtitles | سيطر المُفتي على أكبر مقاومة شعبية فلسطينيّة |
| Dürüstçe, o benim kız kardeşim olsa bulabileceğim en büyük ve zorlu savcıyı alırım yanıma, ve en ağır cezayı vermesini söylerim. | Open Subtitles | بصراحة ، لو كانت أختي ، كنت سأسعى للحصول على أكبر وأسوأ وخزة للمدّعي عام أستطيع ايجادها ، وأهدّده بها |
| Evet. Geçen çeyrek yılda bankadaki en büyük bonusu ben aldım, onlar da bunu verdi. - Anladım. | Open Subtitles | أجل، لقد حصلت على أكبر علاوة في المصرف في الثلاثة أشهر الماضية وأعطوني هذه |
| Gezegenin en sağlam 16 dövüşçüsü 24 saatlik bir zaman dilimi boyunca Karma Dövüş Sanatları tarihindeki en büyük ödül için kapışacaklar. | Open Subtitles | ستة عشر رجلاً من أقوى الرجال على الكوكب يتصارعون خلال 24 ساعة للحصول على أكبر جائزة في تاريخ فنون القتال المختلطة. |
| Doğacak bebeğimiz bu kasabanın gördüğü en büyük Hıristiyan olacak | Open Subtitles | سيحصلُ طفلنا على أكبر حفله تعميد رأتها هذه البلده |
| Hayatının en büyük volesini çakmak bir adım ötende olsaydı... | Open Subtitles | إن كنت على بعد خطوة واحدة من .. الحصول على أكبر غنائمك على الإطلاق |
| Ne zaman dünyanın en büyük günah çıkarma hücresinin yanından geçsem vicdanımı rahatlatmaya çalışıyorum, ama bir türlü ailenize yaptığım kötü şeyi içimden atamıyorum. | Open Subtitles | ,كل مرة أمر على أكبر كرسي أعتراف أحاول أن أطهر ضميري, لكنني .. لا أستطيع ان أتجاوز . الشيء المريع الذي فعلته لعائلتك |
| Bugün kariyerimin en büyük satışını kapma şansını edindim. | Open Subtitles | اليوم تسنت لدي فرصة لأحصل على أكبر عقار لأعرضه في حياتي المهنية |
| Bu dünyanın en değerli kaynağı mümkün olan en fazla miktarını kontrol etmeliyiz. | Open Subtitles | هذا أهم مورد عالمي يجب أن نسيطر على أكبر قدر ممكن منه |
| Bütün duygularını en fazla nasıl tatmin edebilecekleri. | Open Subtitles | بثمن زهيد وكيف يحصلون على أكبر قدر ممكن ! مقابل أى شىء يفعلونه |
| Dolar simgesine en cok yaklasan en fazla parayi kazanir. | Open Subtitles | من يقترب منها يحصل على أكبر نقاط |