| Ve bazı insanlar, bazı lanet insanlar, kendilerini kontrol edemezler. | Open Subtitles | وبعض الناس, بعض الناس اللعينين لا يستطيعون السيطرة على أنفسهم |
| kendilerini Tanrı'nın gözetiminde tutmak için nasıl da yüzbinlercesi geliyor bakın. | Open Subtitles | اترى كيف يأتون بمئات الآلاف للحفاظ على أنفسهم في صالح الله |
| kendilerini iyi hissedene kadar beklerler ve sonra birdenbire hevesleri geçiverir. | Open Subtitles | وينتظرون حتى يرضون على أنفسهم ثم غبار المرآة الصغيرة يظهر ويختفي |
| kendi başlarının çaresine bakabildiklerini ispatlamaları güzel bir şey. | Open Subtitles | من الجيد أنهم أثبتوا أنهم يمكنهم الإعتماد على أنفسهم |
| Adı Jimmy Smith ve kendilerine Kwikwasut'inuxw adını veren halkı arasında anlatılan bir hikâye paylaştı benimle. | TED | كان اسمه جيمي سميث، وقد شاركني قصة يرويها أبناء قبيلته، والذين يطلقون على أنفسهم اسم كويكواسوتينوك. |
| kendilerini nasıl hayatta tutacaklarını biliyorlardı. | TED | لقد عرفوا كيف يحافظون على أنفسهم على قيد الحياة. |
| Bu da beni yan iş devriminin bize gösterdiği son şeye getiriyor: İnsanlar kendilerini denemek istiyor. | TED | وهذا يقودني إلى الشيء الأخير التي تظهره لنا ثورة النشاط الجانبي: الناس يريدون أن يراهنوا على أنفسهم. |
| Yılın sosyetik budalası olabilmek için kendilerini vurmak zorundalar. | Open Subtitles | عليهم أن يطلقو النار على أنفسهم ليصبحو أغبى رجال الطبقة العليا |
| Her an altlarına sıçmaya ve kendilerini şuracıkta satmaya hazır. | Open Subtitles | جاهزون أن يتغطوا على أنفسهم وينزلوا بنطاليهم للاشيء |
| Bu gece Anti-Sex birliğinin Zafer Meydanı'ndaki toplantısında 10.000 in üzerinde Partili kadın, sivil evliliklerin %50 azalmasını kutlayıp bekaretin korunması üzerine yemin edecekler ve yapay döllenme için kendilerini bir kap olarak taahüt edeceklerdir. | Open Subtitles | الليله الذي يعقد للإحتفال بخفض 50 بالمئه من الزيجات المدنيه.. اكثر من 10.000 أمراه حزبيه أخذوا على أنفسهم قسم العزوبيه |
| İranlılar kendilerini dualarla Taş Devrine geri götürdüler. | Open Subtitles | الايرانيون ختموا على أنفسهم بالعودة الى العصر الحجري |
| - Merak etme. Öyle görünmeyebilirler ama tavşanlar gayet iyi kendilerini korur. | Open Subtitles | لا تقلقي إنهم لم ينظروا إلى ذلك لكن الأرانب يمكنهم الإعتماد على أنفسهم |
| Şuan kendilerini nasıl kontrol edebildiklerine, hayret ediyorum doğrusu. | Open Subtitles | أتساءل إذا ما كانوا يواجهون صعوبة في السيطرة على أنفسهم الآن. |
| - İsterlerse kendilerini kontrol edebilirler. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ يُسيطرواَ على أنفسهم إذا أرادوا |
| Gösteride yakaladığımız çocuklar bilgi vermek için kendilerini paralıyor. | Open Subtitles | حسناً إذاً الفتيان الذين قبضنا عليهم في العرض الجانبي تقيأوا على أنفسهم ليعطونا المعلومات |
| Kaybedenler, kendi başlarının çaresine bakarlar. | Open Subtitles | الخاسرون أو أياً كانوا يعتمدون على أنفسهم. |
| Peki ne yapıyorlar? Para biriktirmek için küçücük alanlara sıkışıp ev paylaşmak zorundalar. ve kendilerine "karınca kabilesi" diyorlar. | TED | فماذا يفعلون؟ يجب عليهم ان يتشاركوا وينحصروا في مساحة محدودة جدا لتوفير المال -- ويطلقون على أنفسهم اسم "قبيلة النمل". |