| Görüyorsunuz, bir patronu vurmak için izin almak kolay değil. | Open Subtitles | ترى فإنه ليس من السهل الحصول على إذن لاجتز الزعيم |
| Bir sonraki adımımız akut lösemili çocukların tedavisi için izin almaktı. Bu, çocuklarda en sık rastlanan kanser türü. | TED | وكانت خطوتنا التالية هي الحصول على إذن لعلاج الأطفال المصابين بسرطان الدم الحاد، أكثر أشكال السرطان انتشارا بين الأطفال. |
| Panayırda bir tezgah açmak için izin isteyecektim... | Open Subtitles | أود الحصول على إذن لتقديم عرضى فى هذا المهرجان |
| Benim teklifin bizim Konferans binasına gizlice girme izni almamız ve... | Open Subtitles | أقترح , أن نحصل على إذن للدخول خِلسة إلى قاعة الإجتماعات |
| Fransa kralı Louis bizim bilgimiz ve iznimiz olmadan... kıyılarımızı işgal mi ediyor? | Open Subtitles | الملك لويس من فرنسا يغزو شواطئنا دون معرفة لدينا؟ ودون الحصول على إذن منا؟ |
| Kazandığımızı düşünmemizi istiyorlar ama bunun için izinleri var ve bizi 18 metre farkla yeniyorlar. | Open Subtitles | يريدونا أن نعتقد أننا نفوز لكنهم حصلوا على إذن من أجل هذا و هم متغلبون علينا بفارق 60 قدم |
| Sanırım bir manastıra girmen için izin alabilirim. | Open Subtitles | سأتمكن من الحصول على إذن قمت بإرسال الى الدير |
| Kütüphaneye gelebilmem için izin verdiğinden dolayı teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً لحصولكَ لي على إذن بالحضور إلى المكتبة |
| Karaya çıkmak için izin alıncaya kadar kaptanı kayalaıın ötesinde tutun. | Open Subtitles | خُذ القبطان وراء السلاسل الصخريه إلى أن نحصُل على إذن بإحضاره إلى الشاطىء |
| Onları bölgemize götürebilmemiz için, izin almamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن الحصول على إذن إلى تقديمهم للأبرشية. |
| Tanığa düşmanca davranmak için izin istiyorum, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | أود الحصول على إذن للتعامل مع الشاهد بأنه عدواني، حضرتك؟ |
| Onları arayıp erişim için izin istedim. | Open Subtitles | إتصلتُ بهم وحصلت على إذن للوصول إليه. |
| Duruşma için izin aldım. | Open Subtitles | حصلت لك على إذن لتذهبي للمحكمة |
| Richmond'daki büyükannemi ziyaret etmek için izin aldım. | Open Subtitles | حصلـت على إذن لزيارة جدتي في ريتشموند |
| - Biri saldırıya uğramak üzereyse, savunma için izin istemez. | Open Subtitles | - رجل على وشك أن يموت لا يجب أن ينتظر للحصول على إذن. |
| - Aramı izni için yeterli mi sence? | Open Subtitles | هل تعتقد أن ذلك كافيا ً للحصول على إذن بالتفتيش ؟ |
| O da gider ve yargıçtan izni aldıktan sonra bir arama emri çıkartır. | Open Subtitles | فيطلب جلسة استماع للقاضي و يحصل على إذن بالتفتيش |
| Gelecek haftaya kadar kalma iznimiz var. | Open Subtitles | مهلا، لقد حصلت على إذن للمكوث في المنزل حتّى الأسبوع المقبل |
| Herkesin gözü önünde olsada.., iznimiz olmadan ve bize sormadan öğrenmesi hırsızlıktır. | Open Subtitles | على الرغم من أنه كان في وضح النهار ... ومع ذلك, دون الحصول على إذن, تأخذ دون أن يطلب, الذي تم سرقة |
| Kazandığımızı düşünmemizi istiyorlar ama bunun için izinleri var ve bizi 18 metre farkla yeniyorlar. | Open Subtitles | يريدونا أن نعتقد أننا نفوز لكنهم حصلوا على إذن من أجل هذا و هم متغلبون علينا بفارق 60 قدم |
| Hepsi-- Hepsi yasal şekilde. Hepsi için izinleri aldım. | Open Subtitles | فلقد حصلتُ على إذن في كلّ مرة |