| Kahvaltıda bize katılabileceğini düşündüm eğer daha iyi hissediyorsan tabii ki. | Open Subtitles | و ارتأينا أنْ ينضمّ إلينا على الإفطار إنْ كنتِ تشعرين بتحسّن |
| İyi geceler kardeşim. Sabah Kahvaltıda görüşmeyeceğiz. | Open Subtitles | طابت ليلتك, اُختاه, لن نرى بعضنا البعض على الإفطار. |
| - Kahvaltıda yer bitirirler. | Open Subtitles | سوف يخرجون عقلك من رأسك, ثم يضاجعونه ويتناولونك على الإفطار. |
| Bak, Kahvaltı için teşekkürler ama yapmam geren işler var. | Open Subtitles | .. شكراً على الإفطار و لكن لدي أشياء لأقوم بها |
| Kahvaltı için patates püresi, kahve ve gözleme isterim. | Open Subtitles | سأتناول كعك بني و قهوة و فطير محلى على الإفطار |
| Kahvaltı da seni mi yedi yoksa, Stan? | Open Subtitles | هل تناولتك على الإفطار يا (بيمان)؟ |
| Kahvaltıda azıcık portakal suyu içti. | Open Subtitles | حتى أنها تناولت القليل من عصير البرتقال على الإفطار |
| Hayır, sağol. Kahvaltıda 4 tane aldım. | Open Subtitles | لا شكر اً، لقد تناولت حوالي أربع حبات على الإفطار |
| Hayır, sağol. Kahvaltıda 4 tane aldım. | Open Subtitles | لا شكر اً، لقد تناولت حوالي أربع حبات على الإفطار |
| Çamaşır listenle yemek listeni karıştırırsan, Kahvaltıda donunu yiyebilirsin. | Open Subtitles | إن خلطت قائمة غسيلك بقائمة المشتروات فستأكل ملابسك الداخلية على الإفطار |
| Merhaba baba. - Kahvaltıda pasta yiyebilir miyim? | Open Subtitles | أبــي هل يمكننى تناول هذا الكعك على الإفطار |
| Harika! Kahvaltıda tatlı. Bu insanlar Avatar'a nasıl davranılacağını biliyor. | Open Subtitles | رائع, تحلية على الإفطار هؤلاء الناس يجيدون معاملة الآفاتر. |
| Pazartesi günü Kahvaltıda ne yediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أيمكن أن تخبرني بما تناولت على الإفطار يوم الاثنين؟ |
| Kahvaltı için haftada bir buluşabilirdik. | Open Subtitles | يمكننا أن نتقابل على الإفطار مرة كل أسبوع |
| Kahvaltı için sağ ol baba. Smoothie içmeye kalmadığım için kusura bakma. | Open Subtitles | شكراً على الإفطار أبي للأسف لايمكنني البقاء لمشروب الفواكة |
| Kahvaltı için sağ ol tatlım. Gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | شكرًا لكِ على الإفطار يا حلوتي، عليّ المغادرة |
| Kahvaltı için yediğiniz yemeğin, öğle yemeği için yiyeceğiniz yemeğin besin kalitesi açısından büyükanne ve büyükbabanızın yediklerinden ne kadar değiştiğini size şimdi anlatabilmek isterdim. | TED | أتمنى لو كان بإمكاني إخباركم الآن كم أن الطعام الذي تتناولونه على الإفطار وما ستتناولونه على الغداء قد تغير عن ما كان يأكله أجدادكم فيما يخص القيمة الغذائية، |
| Sanırım Kahvaltı için Sünger Bob bizi ziyarete gelmiş. | Open Subtitles | أعتقد أنه جائنا "بوب الأسفنجي" ليزورنا على الإفطار |
| Ben! - Hayır çikolata Kahvaltı için. | Open Subtitles | -لن تتناولوا رقائق الشيكولاتة على الإفطار |
| Kahvaltı da seni mi yedi yoksa, Stan? | Open Subtitles | هل تناولتك على الإفطار يا (بيمان)؟ |
| Botta bir adam vardı. Kahvaltı olarak sigara içmeyi severdi. | Open Subtitles | كان لدينا رجل على القارب أحبّ تدخين السجائر على الإفطار |
| Çünkü seni kahvaltı niyetine yer ve kemiklerini tükürür, ortalık resmen batar. | Open Subtitles | لأنها ستتناولك على الإفطار و ستبصق عظامك |