| Küçük bir çocukken, tropik balıklar hakkında kitaplar almak için, kütüphaneye giderdim, bilirsin işte. | Open Subtitles | عندما كنت ُ صغيرا كنت مُعتادا ًً .... على الذهاب إلى المكتبة ... أختار بين الكُتب |
| Küçükken hep kütüphaneye giderdim. | Open Subtitles | عندما كنت ُ صغيرا كنت مُعتادا ًً .... على الذهاب إلى المكتبة |
| Yine de bu gece herhangi bir yere gitmek için çok geç. | Open Subtitles | أن الوقت متأخر على الذهاب إلى أي مكان على أي حال |
| Daima berbere gitmek için ısrar ederdi. | Open Subtitles | كان يصر دائماً على الذهاب إلى صالون الحلاقة |
| Lodi'ye tekrar gitmekten iyidir. | Open Subtitles | "لقد تغلّبتُ على الذهاب إلى "لودي |
| Lodi'ye tekrar gitmekten iyidir. | Open Subtitles | "لقد تغلّبتُ على الذهاب إلى "لودي |
| Oradaki binicilik kampına giderdim. | Open Subtitles | إعتدتُ على الذهاب إلى مخيم فروسية هناك. |
| Yıllar önce, işten sonra her akşam bir içki içmek için Le Beffroi'ye, Belfry Oteli'ne giderdim. | Open Subtitles | قبل سنوات اعتدت على الذهاب إلى فندق (بيلفري) لكي أتناول الشراب بعد العمل كل ليلة |
| Hanna, bir şey yapmak istiyorsan hala polise gitmek için çok geç değil. | Open Subtitles | هانا،اذا أردتِ لم يفت الأوان بعد على الذهاب إلى الشرطة. |
| Courchevel'e gitmek için çok erken, zaten St. Moritz'i tercih ederim. | Open Subtitles | مازال الوقت مبكراً على الذهاب إلى (كورشوفيل) وأنا أفضل (سانت موريتز) على كلّ حال |