| Geri dönüp ona beni rahat bırakmasını söyle yoksa beni bir daha gördüğünde, parmağım tetikte silahımı kafasına dayamış olacağım. | Open Subtitles | لذا عودي إليه واخبريه أن يدعني وشأني وإلا المرة القادمة التي سيراني بها، سأصوب بندقية نحو رأسه وأصبعي على الزناد |
| Herkesin eli tetikte olsun. | Open Subtitles | كونوا متيقضين, وحذرين وابقوا اصابعكم على الزناد |
| tetiğe basmamamın tek nedeni için bazı şanslı tesadüflerdi. | TED | وكان السبب الوحيد لسحب اصبعي من على الزناد كان بفضل القليل من الصدف السعيدة. |
| Silahı elinde hafifçe dengele ve tetiğe birden asılma. | Open Subtitles | حقق توازن بين ذلك الضوء في يدك وبدون رعشة على الزناد. |
| Eğer ateş etmek zorunda kalırsan, silahı alçak tutup, tetiği çek. | Open Subtitles | ان اضطررتم إلى إطلاق النار فابقوا منخفضين و اضغطوا على الزناد |
| Hayır. Elini tetikten çek. | Open Subtitles | لا يا هال من أجل الله فقط أرفع يدك من على الزناد. |
| Başka bir hareket yaparsan tetiği çekerim. | Open Subtitles | إذا أقتربت منى بحركة واحدة سأضغط على الزناد |
| Bu da sende Tetiği çekecek o götün olmadığını gösterir. | Open Subtitles | مما يعني أنك ليس لديك قوة قلب للضغط على الزناد |
| Şimdi böyle bir şey ancak mermi beyine isabet ettiği anda ölünün parmakları tetikte ise olabilir. | Open Subtitles | وهذا يحدث فقط لو كانت أصابع الرجل على الزناد لحظة أن اخترقت الرصاصة دماغه |
| Parmağım, tetikte. Durdurmaya çalışma, Smee. | Open Subtitles | صباعى على الزناد لاتحاول ان توقفنى يا سميى |
| Parmaklarınız tetikte olsun ve beni takip edin. | Open Subtitles | لكننا نعرف, ابقوا أصابعكم على الزناد وتعالوا معي |
| Parmağın tetikte olduğuna göre onu çekmelisin. | Open Subtitles | بما أن اصبعك على الزناد اذن عليك أن تطلق |
| tetikte, yapışkan bir kalıntı var ve kovanın içinde, yabancı bir cismin parçaları var. | Open Subtitles | هناك بقايا لزجة على الزناد أرى أجزاء جسم غريب داخل حاوية الرصاص |
| Şimdi, kurma horoz. Bu ne demek? tetiğe istediğin kadar basabilirsin, hiçbir işe yaramaz. | Open Subtitles | ما الذي تعنيه عمل منفرد هو أنك لا تضغط على الزناد دائماً |
| Ateş etmeye hazır olana kadar parmağını tetiğe yaklaştırma. | Open Subtitles | ابقي اصبعك على الزناد حتى تستعدي للاطلاق |
| Güvenlik kilidi yok. Sadece nişan al ve tetiği çek. | Open Subtitles | لا يوجد أمان على هذا تصوبين و تضغطين على الزناد |
| Bence en iyisi tetiği çek, çünkü benden hiçbir şey alamayacaksın! | Open Subtitles | حسنا, الأفضل لك أن تضغط على الزناد لأننى لا أهتم |
| Ve ben söyleyene kadar elinizi tetikten çekmeyin. | Open Subtitles | و لا تكفوا عن الضغط على الزناد حتى آمركم بذلك |
| Nakil olayından vazgeçebiliriz. tetiği çekerim, biter gider. | Open Subtitles | يمكننا الإستغناء عن موضوع زرع النخاع الشوكى ضغطة واحدة على الزناد وينتهى الأمر |
| Ben gözlerine bakarken, sende Tetiği çekecek cesaret yok. | Open Subtitles | ليس لديك الجرأة لتضغط على الزناد بينما أنظر فى عينيك مباشرة |