| Seninkini görmek istiyoruz. Kirmizi halidan yürümeni istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نرى عرضك, نريدك أن تسير على السجادة الحمراء |
| - Kirmizi halidan yürü. | Open Subtitles | سر على السجادة الحمراء |
| kırmızı halı üzerine kötü bir perukla çıkamam. | Open Subtitles | انصت, لا استطيع ان اكون على السجادة الحمراء بشعر سيء, هل تفهم؟ |
| Bu gece kırmızı halı partisi var. | Open Subtitles | فالليلة سيكون هناك حفل راقص كبير على السجادة الحمراء |
| kırmızı halıda bir gösteri yapmaya ne dersiniz bakalım? | Open Subtitles | هل يافتيات تريدون بالفعل الظهور على السجادة الحمراء? |
| Ama dün akşam kırmızı halıda çırılçıplak dururken, o heriflerin çığlık attığı bir sürü poz verirken düşünecek vaktim oldu. | Open Subtitles | الليلة الماضية عندما كنت عارية على السجادة الحمراء أقوم بالاوضاع التي اهتاج عليها الرجال لقد فكرت بالفعل .. |
| kırmızı halı sermişlerdi. | Open Subtitles | كانوا يسيرون على السجادة الحمراء. |
| Chapman hayatında mücadele görmemiş ama kaltağa kırmızı halı seriliyor. | Open Subtitles | ولكن (تشابمان) ليس لها نضال في حياتها ولكن العاهرة تحصل على السجادة الحمراء مفروشة أمامها |
| kırmızı halıda yanımda olmanı istediğim için arıyorum. | Open Subtitles | أتصل بكِ لأنني اريدكِ أن تكوني بجانبي على السجادة الحمراء |
| Nereye gidersem gideyim, kırmızı halıda yürüyorum. | Open Subtitles | أينما أذهب فأنا أسير على السجادة الحمراء |
| Seninle kırmızı halıda röportaj yaptığımdan ve bana programıma çıkacağına dair söz verdiğinden beri. | Open Subtitles | منذ أجريتُ مُقابلة معك على السجادة الحمراء ووعدت بأن تظهر ببرنامجي. |