Öfkeni kontrol etmek için uğraştığını sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك تمرَّستَ على السيطرة على غضبك |
güçlerimi kontrol etmek için çalışıcam söz veriyorum! | Open Subtitles | سوف أعمل على السيطرة على قواي, أعدك. |
Silahı kontrol etmek için boğuştuk silah ateş aldı ve daha sonra tek bildiğim... | Open Subtitles | تصارعنا على السيطرة على المسدس ثم انطلقت رصاصة و... وإذا بي أفقد الوعي على يد الشخص الذي أجهز عليه. |
Yetenekli rüyacılar, gördüklerini kontrol etme becerisine sahiptir. | Open Subtitles | إن الحالمين الماهرين قادرون على السيطرة على ما يروا |
Bu testte 'biliyor musun' ölçüsüne göre en yüksek skoru elde eden çocuklar kendilerine en yüksek özsaygısı olan ve hayatlarını kontrol etme konusunda daha fazla sezgiye sahip olanlardı. | TED | الأطفال الذين سجلوا أعلى النّسب في هذا الإمتحان كان لديهم احترام ذات أعلى من البقية و شعورٌ أفضل بقدرتهم على السيطرة على حياتهم. |
Şimdi içimizdeki dünyanın kontrolünü ele geçirelim. | TED | دعونا نحاول على السيطرة على العالم داخلنا. |
Neyin peşinde olurlarsa olsunlar, sonunda geminin kontrolünü ele geçirmek isteyecekler ve bunun için bu odaya girmeleri gerekecek. | Open Subtitles | وفي النهاية يريدون المُضي قُدُمآ على السيطرة على هذهِ السفينة و بأعطاء أمر واحد سيدخلون هذهِ الغُرفة |
- İhtimalleri kontrol etme gücü. - Adını araştırayım. | Open Subtitles | القدرة على السيطرة على النتائج - سأجري أبحاثاً عن اسمه - |
On iki sene önce, cam olan her şeyi kontrol etme yeteneği yüzünden Belle Reve'e getirilmiş. | Open Subtitles | قبل 12 سنة (كان في(بيل رييف مع القدرة على السيطرة على كل ماهو زجاج |
- Mıknatısın kontrolünü aldım. | Open Subtitles | سيلفستر؟ لقد حصلت على السيطرة على المغناطيس. |
Geri kalan zamanda tek bir soru üzerinde durduk: ''O hadiseden sonra güvenlik personelimin kontrolünü nasıl sağlayacağım?'' | TED | وقد أمضينا بقية الساعة نناقش سؤالًا واحدًا: "كيف أحافظ على السيطرة على طاقمي الأمني بعد وقوع الحدث؟" |