Alexis şirketi ele geçirip seni aradan çıkartmak istiyor. | Open Subtitles | انتظري,ماذا؟ أليكسيس تريد السيطرة على الشركة وتطرك |
şirketi ele geçirdikten hemen sonra bir grup asker kontrolü sağlayıp ekipmanları dışarı taşımaya başladı. | Open Subtitles | بعد الاستيلاء على الشركة بدقائق قوة أمنية سيطرت على هذا الفرع وبدأووا بنقل المعدات |
İlgileniyorum, Charles fakat benim endişelerim seninle ilgili, şirket ile değil. | Open Subtitles | انا اهتم فعلا, تشارلز ولكني قلقي هو عليك, ليس على الشركة |
Hesabı şirket ödemek zorunda ve karşılayamayız. | Open Subtitles | على الشركة أن توفر المال و لا يمكننا تحمل النفقات تلك |
Ama durum böyle olunca Şirketi kendisinin yönetmeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لكن من أجل أن يحدث يجب أن يسيطر على الشركة |
Doğru şirkete gittiğine emin misin? | Open Subtitles | إذا أنت على ثقة بأنك حصلت على الشركة الصحيحة؟ |
Korkarım bir sorunumuz var. şirketin ihalesine katılan biri daha varmış. | Open Subtitles | أخشى أن لدينا مشكلة، واضح أن لدينا مُزايد آخر على الشركة. |
Öyle ya da böyle bu Şirketi ayakta tutacağız. | Open Subtitles | ببطريقة او بأخرى علينا الحفاظ على الشركة |
... şirketi ele geçirmeye çalışan adam. | Open Subtitles | . أجل ، الذي يريد أن يسيطر على الشركة |
Sonra o hapse girer, biz de şirketi ele geçiririz. | Open Subtitles | ثم يدخل السجن ونحن نسيطر على الشركة |
Beni koltuğumdan edip şirketi ele geçirdin. - Seni kurtardım ve şirketi ele geçirdim. | Open Subtitles | طَردتَني وحَصلت على الشركة- أنقذتك وحَصلتُ على الشركة - |
Tüm şirketi ele geçirmesini kendi adını vermesini sağlamış. | Open Subtitles | سمح له ذلك بتولي السيطرة على الشركة - وأطلق عليها اسمه |
Yani kimse şirketi ele geçirmiyor ve Lindsay de Jack Amca ile birlikte olmak zorunda değil mi? | Open Subtitles | لن يتم السيطرة على الشركة إذن لذا (لينزي) ليست مضطرة لأن تكون مع العمّ (جاك)؟ |
Bizim yaptığımız üründen dolaytı şirket dava edilmiş. | Open Subtitles | لقد أقيمت دعوى قضائية على الشركة بسبب منتج صنعناه |
Merak etme, sen yokken şirket işlerini ben hallederim. | Open Subtitles | حسنا, لا تقلق سأحافظ على الشركة في غيابك |
Yani diyorsun ki, eğer sen Lucky'i öldürseydin, şirket birleşmesini bekler böylece şirket sana kalmış olurdu? | Open Subtitles | إذن أنت تقول أنك لو كنت تنوي قتل لاكي لكنت انتظرت حتى ينتهي الدمج حتى تستولي على الشركة كلها ؟ |
Sorusunu yanıtlamakta tereddüt ettim, daha benim tereddütümü fark etmeden çalıştığı Şirketi suçlamaya başladı. | TED | ترددت في الإجابة على سؤالها، وقبل أن تدرك لماذا ترددت، بدأت بإلقاء اللوم على الشركة التي تعمل فيها. |
Görünüşe göre birileri Şirketi kazıklamaya çalışıyor. | Open Subtitles | أكره أن أقول ذلك , ولكن بيرني هنالك من يحاول ان يحتال على الشركة ولربما يجب علينا أن نعود الى التسجيلات |
Hem şirkete ve birbirlerine sahip olabilmek için onu önlerinde engel olarak gördüler. | Open Subtitles | وعلى الأرجح أنهما أرادا إزاحته عن الطريق, حتى يتسنى لهما الحصول على الشركة وعلى بعضهما البعض |
Evin parasını aptalca şirkete ödettiğinden, adresi onaylamamız gerekiyordu. | Open Subtitles | حسناً, عندما تضعين حساب منزل على الشركة علينا ان نؤكد العنوان |
Ancak bir şirketin gerçekten tutunabilmesi için çalışanlarının genel refahını, büyüme ve kazançlarını yansıttıkları aynı doğruluk ve hassasiyetle ölçmenin bir yolunu bulması gerekiyor. | TED | على الشركة أن تجد طريقة لقياس الرفاهية العامة لموظفيها بالدقة والحرص الذي يتخذونه فيما يخص نمو مشروعهم وأرباحهم. |
Eğer şirketin kontrolü bana geçerse, biraz destek alacağım. | Open Subtitles | إذا أستطعت السيطرة على الشركة سأتمكن من الحصول على باقي المبلغ |
Öyle ya da böyle bu Şirketi ayakta tutacağız. | Open Subtitles | ببطريقة او بأخرى علينا الحفاظ على الشركة |