"على الصخور" - Translation from Arabic to Turkish

    • kayaların üzerinde
        
    • Kayaların üzerine
        
    • Kayaların altında
        
    • kayaların üzerindeki
        
    • uçurumdan
        
    • kayalıklara
        
    Deniz iguanaları gibi onlar da gereken enerjiyi sıcak kayaların üzerinde güneşlenerek edinir. Open Subtitles إنهم مثل الإيجـوانات البحـريه يحصلون تقريباً على ما يحتاجونه بالتشمّس على الصخور الدافئه
    kayaların üzerinde hiç izlerini bulamadık. Open Subtitles .لم نعثر على أي أثر لهم على الصخور .اممم
    Kayaların üzerine inin! Open Subtitles الأرض على الصخور.
    Ve bir sonraki gün ben bahçenin sonundaki Kayaların altında duruyorken, uçurumdan bir kaya kopuverdi. Open Subtitles و في اليوم التالي هبطت صخرة كبيرة من على المنحدر في نهاية الحديقة عندما كنت على الصخور في الأسفل
    Pürüzlü bir dil, kayaların üzerindeki algleri kolaylıkla sökebilir. Open Subtitles وبلسان ذو صوت خشن يكشط الطحالب من على الصخور أينما وجدت
    'Deniz çark etti ve tuzdan kelepçelerini pek çok dalganın öldüğü keskin kayalıklara savurdu. ' Open Subtitles "البحر يتحول ويهز قيود الملح" "على الصخور الحادة التي قتلت عليها الكثير من الأمواج"
    Saçmalık. Kampları bok götürür. kayaların üzerinde uyursun. Open Subtitles مواقع التخييم قذرة و أنا لا أحب ان أنام على الصخور
    O zaman kayaların üzerinde belirirler ve güneşlenirler. Open Subtitles ومن ثم يتمددوا على الصخور يمتصوا الشمس. مثلي.
    kayaların üzerinde güneşlenmeleri ya da plajda tuhaf bir şekilde badi badi yürümeleriyle bu hareketsiz memelileri deniz aslanlarından çok ev kedileri olarak görmek daha kolay. TED عند تشمسها على الصخور أو زحفها بغرابة على الشاطئ، يسهل التفكير في هذه الثدييات شحيحة الحركة باعتبارها قطط البحر المستأنسة، بدلًا من أسود البحر.
    - Bizi kayaların üzerinde izleyemezler. Open Subtitles لا يمكنهما إقتفاء أثرنا على الصخور
    Ama aslında, Oregon açıklarında bir yerde ateş açtığı şey bir kütük çıktı ve sualtı bombalarının çoğunu denizin altındaki Kayaların üzerine attı. Open Subtitles كان قد أطلق النار بقرب ساحل (اوريجون) على ما تبيّن أنه لوح خشبىّ. وألقى مُعظم مُتفجراته على الصخور المغناطيسية تحت الأعماق.
    Ve bir sonraki gün ben bahçenin sonundaki Kayaların altında duruyorken, uçurumdan bir kaya kopuverdi. Open Subtitles و في اليوم التالي هبطت صخرة كبيرة من على المنحدر في نهاية الحديقة عندما كنت على الصخور في الأسفل
    Kayaların altında da, deliklerde şurda burda... Open Subtitles على الصخور وبالحفر التى بالأرض
    Kayaların altında da, deliklerde şurda burda... Open Subtitles على الصخور وبالحفر التي بالأرض
    Artık yalnızca kayaların üzerindeki resimlerden ibaretler. Open Subtitles الآن إنّهم مجرد صور على الصخور.
    Keskin yüksek kayalıklara tırmanışını izledim. Open Subtitles شاهدت لك التسلق على الصخور الحادة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more