"على الضحية" - Translation from Arabic to Turkish

• kurbanın üzerinde
• Kurbanın üstünde
• Maktulün üzerinde
• kurbanı
• kurban üzerinde
• kurbanın kimliğini tespit

kurbanın üzerinde bazı çocuk boyamaları bulduğunuzu duydum ve biraz araştırma yaptım.
إستناداً على الأثر الفني والحرفي الذي وجدته على الضحية أجريت بعض التحقق

Ama neyse ki kurbanın üzerinde bulduğumuz tahta- tavşancığı özel bir tür tahta-tavşancığıymış.
في كل الشاطئ الشرقي لكن من حسن حظنا الأرنب الذي وجدناه على الضحية

kurbanın üzerinde karnının hareketini engelleyecek kadar ağırlık olması lazım böylece akciğerlere hava gidemez.
يجب أن يكون هناك وزناً كافياً على الضحية حتى يوقف البطن عن الحركة و ذلك حتى يمنع المزيد من الهواء من الدخول إلى الرئتين

Ben Olay Yeri İnceleme Uzmanı değilim Delko ama niye Kurbanın üstünde kan yok?
" أنا لست خبير جنائي " ديلكو لكن لماذا لا دم على الضحية ؟

Maktulün üzerinde parmak izleri vardı.
لدينا بصماته على الضحية

Suç mahalinde kurbanın üzerinde bir testis kılı buldular.
لقد عثروا على شعر عانة على الضحية في مسرح الجريمة

Amacımız kurbanın üzerinde simetrik izler bırakan şeyi bulmaktı. Cinayet silahını arıyordunuz.
لكي نعثر على شيء قد يترك علامات مماثلة على الضحية

Komiser Muavini Korsak, kurbanın üzerinde bulduğumuz meni DNA'sıyla bir tane eşleşme var.
ايها الرقيب كورساك لو وجدنا تطابق ب النسبة للسائل المنوي الي وجدناه على الضحية

kurbanın üzerinde bırakılan notun lekeleme amacı taşıdığı konusunda haklıymışsınız.
،أياً كان من ترك ذلك المال على الضحية فقد كنت محقاً بأنها أصبحت وظيفة تشويه للسمعة

Çocukların DNA'ları kurbanın üzerinde bulunamadı.
لم يجدوا أي حمض نووي من الأولاد على الضحية

kurbanın üzerinde un bulduk çünkü.
حسناً,لأننا وجدنا طحيناً على الضحية

kurbanın üzerinde buldukları numara buydu.
هذا هو الرقم الذي وجدوه على الضحية

Sid, kurbanın üzerinde talaş bulmuştu.
وجدت سيد نشارة الخشب على الضحية.

kurbanın üzerinde hiç çizik yok,
إذن فلم يكن هناك من خدوش على الضحية

kurbanın üzerinde de parmak izi yoktu.
لم تكن هنالك بصمات على الضحية.

kurbanın üzerinde kanlı parmak izlerin var.
حصلت المطبوعات دموية على الضحية.

Kurbanın üstünde kartınızı bulduk.
رجدنا بطاقتك على الضحية

Kurbanın üstünde senin DNA'n var.
لدينا حمضك النووي على الضحية.

İşkence yapıldığında mesele güç uygulamak ve kurbanı kontrol altına almaktır.
عندما يتم ذلك كتعذيب فالأمر بخصوص السلطة و السيطرة على الضحية

Çünkü diğer kurban üzerinde baskı yapmalıydı.
لأنها احتاجت لوضع الضغط على الضحية الآخرى

- Yerel polis diş kayıtlarından son kurbanın kimliğini tespit etti.
تعرفت على الضحية الاخيرة عبر سجلات الاسنان