"على الطبيعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Doğaya
        
    • için doğayı
        
    • doğa
        
    • doğada
        
    Bu doğanın kendisinde var: Etobur bir Doğaya ve başka türlü olsa ölümle sonuçlanacak kısa bir kavgaya ağır basıyor. TED هذا في الطبيعة. إنه يتغلب على الطبيعة اللاحمة و الذي على عكس ذلك كان سيصبح معركة قصيرة حتى الموت.
    Daha fazlası, kabul edilmiş hiyerarşiyi tersine çeviriyor; yani insanların Doğaya olan üstünlüğünü. TED والأكثر من هذا إنه يقبل موروث الخاص بهيمنة الإنسان على الطبيعة.
    Doğaya ve yeteneğin eşitsiz dağılımına duyulan öfke. Open Subtitles الغضب على الطبيعة والتوزيع الغيرمتساويللمواهب..
    Yıllar önce, tüm bu arazi seçkin genç bir beyefendiye aitti gelecek nesiller için doğayı korumak gerektiğine inanan. Open Subtitles تعلمين, قبل سنين عدة, كل هذه الأرض كانت ممتلكة من قبل رجلٍ واحد مميز والذي علم أهمية الحفاظ على الطبيعة
    doğa Ana'yı yendiler ve volkan karşısında olağanüstü bir zafer kazandılar. Open Subtitles لقد قضوا على الطبيعة الأم وحققوا فوزاً لا يُصدق على البركان
    Olay şu; bunu kimse daha önce doğada görmemişti. TED وفي الواقع لم يشاهدها احد من قبل على الطبيعة.
    .çünkü bu Doğaya bağlı bir şey değil insanlara bağlı.. Open Subtitles لأنها لا تعتمد على الطبيعة ..لكن علىالرجال.
    Senin keşif dediğin şeye... ben Doğaya tecavüz derim. Open Subtitles يشوه ما نكتشفه أو ما تسميه أنت بالإكتشاف أنا أسميه إعتداء على الطبيعة
    Şimdi, bu mütevazi insanlar, Doğaya karşı kazandıkları zaferi kutluyorlar. Open Subtitles الآن يمكن لهؤلاء الناس المخفة ان يبتهجوا ويحتفلو بنصرهم على الطبيعة الحين جاني خبر ان كبير الطباخين حق المدرسه
    Doğaya değil, kendime kafa tutuyorum. Open Subtitles أنا لا أضع الشروط على الطبيعة بل على نفسي
    Zeus'un Doğaya hükmedişi, onu en korkulan tanrı haline getirmişti. Open Subtitles سيطرة زيوس على الطبيعة جعلته أكثر الآلهة رهبة للبشر
    Sonra gökyüzünden gelen adamlar gelip insanları ayarttı ve onları Doğaya yüz çevirtti. Open Subtitles ثم جاء اناس السماء ، وأغراهم ، وقَلَبَهَم على الطبيعة
    Sonra gök insanları geldi ve insanoğlunun aklını çeldi ve onu Doğaya karşı yaptı. Open Subtitles ثم جاء اناس السماء ، وأغراهم ، وقَلَبَهَم على الطبيعة
    Washinton eyaletindeki kalıntı çayır alanların restorasyonu için nesli tükenmekte olan çayır bitkilerininin büyütülmesi için Stafford Creek Islah merkezindeki tutuklular için doğayı Koruma teşkilatı ile ortaklık kurduk. TED قمنا بشراكة مع منظمة الحفاظ على الطبيعة لنزلاء مركز إصلاحيات ستافورد كريك لانماء نباتات البراري المهددة بالانقراض لاستعادة ما بقي من مناطق البراري في ولاية واشنطن.
    Kontrol etmek için doğayı toprak güçlendirir bedeni. Open Subtitles و ساعديني للسيطرة على الطبيعة.
    doğa anayı tokatladık ve kazandık. Ve biz her zaman kazanırız. çünkü kaderimiz asıl hakim olan doğamızdır. TED فنحن نصفع طبيعتنا الام .. ونربح ونربح دوماً لان السيطرة على الطبيعة .. هو قدرنا
    Kurumsal performansları ölçtüğümüzde o kurumun yaptığı işin doğa üzerindeki etkilerini ve topluma yansıyan maliyeti dahil etmiyoruz. TED عندما نقيس اداء الشركات, لا نضمّن اثارنا على الطبيعة وماالذي يكلفه العمل التجاري على المجتمع.
    Kitabı kimyasalların yanlış kullanımını ve doğa ve insan sağlığı üzerindeki zararlarını belgeledi. TED حيث وَثّق كتابها سوء استعمال المواد الكيماوية وتأثيرها على الطبيعة وصحة البشر.
    Biyolojik temelli endüstriler inşa etmek için kullandığımız doğada bulunan üretim yöntemlerinin nasıl hayali ve ilham verici olduğunu görmeye başlayabilirsiniz. TED إذن لكم أن تروا كيف يبدأ الخيال وطرق الإلهام لتوظيف الطبيعة يمكن توظيفها في صناعات معتمدة على الطبيعة.
    Aku her şeyi yok etmeden önce doğada harika bir denge varmış. Open Subtitles لقد كانت شهادة على الطبيعة وعجائبها إلى أن دمرّ (آكو) كل شيء.
    Aslında şimdi biliyoruz ki cinsiyet kendi başına yeteri kadar karmaşık ve doğanın kadınlar ve erkekler olarak aramızda bir çizgi çizmediğini kabullenmek zorundayız. yada erkek ve cinsiyetler arası yada kadın ve cinsiyetler arası. doğada çizgiyi çizen aslında biziz. TED في الحقيقة , نحن نعرف الآن أن الجنس معقد بما فيه الكفاية الذى علينا أن نعترف به الطبيعة لا ترسم لنا الخط الفاصل بين الذكر والأنثى , أو بين الذكر والخنثى والأنثى والخنوثة ؛ في الواقع أننا نرسم ذلك الخط على الطبيعة .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more