| Muhtemelen sizin iki öğretmeninizle geçireceğiniz bir Şükran Günü garip gelebilir. | Open Subtitles | على الغالب تشعران بالغرابه لإمضاء عيد الشكر مع مدرسين من مدرسيكم |
| Ve bu üçü de Muhtemelen onun annesi doğmadan 5 yıl öncesine dayanıyor. | Open Subtitles | وهذه الثلاث تركوا على الغالب قبل 5 سنوات من ولادة أمه حتى |
| Muhtemelen, arabada bir berduş uyumuş, ya da belki sadece tuvalet olarak kullanmış... | Open Subtitles | نعم، على الغالب أنّ مشرّداً نام في السيـّارة أو ربـّما استخدمها كمرحاض وأكمل طريقه |
| Evet, Muhtemelen arabada bir berduş uyumuş. | Open Subtitles | نعم، على الغالب أنّ مشرّداً نام في السيـّارة |
| Muhtemelen banka işaretlemiştir diye düşünmüştü. | Open Subtitles | لم يعرف على الغالب اعتقد أن البنك قام بتعليمه |
| Eğer onu kurtarmak anlamına gelmez niçin Hangi Muhtemelen. | Open Subtitles | و لهذا على الغالب لم يكن مقدراً لك أن تنقذيه |
| Evet, biliyorum. Muhtemelen hakim bu yüzden talebi onayladı. | Open Subtitles | نعم اعلم , وهذا على الغالب ما جعل القاضى يوافق على دعواك |
| Muhtemelen bu odadaki herkesten daha sık diş ipi ile temizliyorum. | Open Subtitles | أستخدم الخيط على الغالب أكثر من كل الموجودين بهذه الغرفة |
| Bir tanesinin oldukça kabarık bir geçmişi var Muhtemelen hâlâ hapistedir ve görünüşe göre bir daha çıkamayacak. | Open Subtitles | أحدهم لديه سوابق كثيرة على الغالب عليه ان يبقى في السجن |
| Muhtemelen bizim kadar seri katilleri vardır, ama hiç birisi kayıtlara geçmiyor. | Open Subtitles | على الغالب ان لديهم نفس العدد الذي لدينا ولكنهم لا يوثقون ايا منهم |
| Evet Muhtemelen yanlış alarm olduğunun farkındalar. | Open Subtitles | حسنا, على الغالب لأنهم يعرفون أن هذا انذار خاطئ |
| Serserinin teki. Muhtemelen bir sürü kavgaya girmiştir. | Open Subtitles | إنه وغد على الغالب انخرط في الكثير من الشجارات |
| Bu adam depoyu tamamen doldurup Muhtemelen 80 dolar harcamıştır. | Open Subtitles | نعم, حسنا, هذا الرجل لا بد ان ملء خزانه على الغالب انفق 80 دولار |
| İngilizcesi çok iyi ama Muhtemelen Arapça konuşmakta ısrar edecektir. | Open Subtitles | يتكلم الانجليزية بطلاقة ولكنه على الغالب سيتحدث العربية |
| Muhtemelen bütün şarkılarımızı yasadışı olarak indirmişsindir. | Open Subtitles | على الغالب أنك قمت بتحميل كل أشيائك بطريقة غير مشروعة |
| Toksin testimiz bir şey bulamazsa bunlar Muhtemelen dizayn uyuşturucusudur ve sistemimizde gözükmez. | Open Subtitles | لو تقرير السموم اشار الى أي شيء هذه على الغالب مخدرات مصنعة و... |
| Muhtemelen komik gelecek, ama ne zaman beğendiğim bir düğün fikri olsa küçük defterime eklerim. | Open Subtitles | هذا على الغالب يبدو سخيفاً لكن في كل مرة أرى فكرة زفاف تعجبني أضعها في مجلد صغير |
| Bayan Evans Muhtemelen Dalia'ya eskiden basçısıyla çıktığı, süper bir müzik grubundan bahsediyordur. | Open Subtitles | الأنسة ايفانز على الغالب تخبر داليا عن بعض الفرق الجديدة التي تستخدم الغيتار .الذين كانت تواعدهم |
| Muhtemelen şehre geri dönene kadar benden uzak durmaya çalışıyor. - Benimle bir daha görüşmeyecek. | Open Subtitles | هو على الغالب يتجنبني حتى يتمكن من الهرب إلى المدينة ولا يراني مجدداً |
| Bir isyan daha. Muhtemelen kaç kişinin kaybolduğunu fark ettiler. | Open Subtitles | على الغالب انهم لاحظوا عدد الناس الذين فقدوا |