| katil, kendi işlediği suçu soruşturuyor ve suçu bir seri katilin üzerine atıyor. | Open Subtitles | القاتل، يحقق في جرائمه ويلقي بلائمتها على القاتل المحترف والذي يتحراه في الأصل |
| Sapık katil yakalandığına göre artık Phoebe ile Duncan Disney World'e gidebilir. | Open Subtitles | الان تم القبض على القاتل النفسى فوبى ودونكان ذاهبين الى عالم ديزنى |
| katili yakalamak için pek acele ettiğini söyleyemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | ليسوا في إندفاع كبير جداً للقبض على القاتل أليسوا كذلك؟ |
| Evet katili yakaladım ama suçu üstüme yıkan kişi o değil. | Open Subtitles | نعم .. قبضت على القاتل وليس على الذين قامو بتوريطي بالأمر |
| Ayrıca, evet burada yeniyim belki ama sizin doğru Adamı yakalamanız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | بالإضافة، أعرف أنني جديد هنا، ولكن ألا يُفترض أن تقبضوا على القاتل الحقيقي؟ |
| Eğer bir başka telefona takarsam son olarak kimi aradığını öğrenmem mümkün olabilir ve bu da bizi katile götürebilir. | Open Subtitles | إذن إذا إستطعت وضعها في هاتف شخص آخر ربما سأستطيع معرف إتصالها الأخير و بما يستطيعون أن يدلونا على القاتل |
| DNA'dan veya kemer köprüsünden tetikçiyi bulamayacağımıza göre ölmeden önce zavallı kadının kimliğini tespit edeyim dedim. | Open Subtitles | لم يحالفنا الحظ في العثور على القاتل من حمضه النووي الموجود على حلقة الحزام لذا اعتقدت على الاقل المحاولة |
| katilin cesedi yukarı taşıması için güçlü birisi olması gerekmez mi? | Open Subtitles | هل كان على القاتل أن يكون قوياً ليرفع الجثة إلى هناك؟ |
| Dedektif simdi gidip Baskan'i arayip katilimizi yakaladigimizi bildirmek istiyorum. | Open Subtitles | أيّتها المُحققة، أودّ الإتّصال بالعمدة، وأعلمه أننا قبضنا على القاتل. |
| Her halükarda katil cesedi taşımak için bir şey kullanmış. | Open Subtitles | بكلا الحالتين كانَ على القاتل أن يستخدمَ شيئاً لينقل الجثه |
| Tanrılar katili sonsuza dek lanetlesin katil kim olursa olsun. | Open Subtitles | -فلتحل لعنة الالهة على القاتل والى الابد -مهما يكون شخصه |
| katil sizin ortalarda gezmenize göz yummazdı, değil mi? | Open Subtitles | من الصعب على القاتل ان يتركك تتجولين هكذا بحرية |
| katili yakalamak için pek acele ettiğini söyleyemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | ليسوا في إندفاع كبير جداً للقبض على القاتل أليسوا كذلك؟ |
| Görünen o ki; asıl katili korumak için yalan söylüyor. | Open Subtitles | فلماذا اعترفت؟ من الواضح أنها تكذب للتغطية على القاتل الحقيقي |
| Onu öldüren ben olsam sence katili yakalamayı önerir miydim? | Open Subtitles | أتظنّ أنني سأقترحُ القبض على القاتل لو كنتُ من فعلها؟ |
| Müfettiş, doğru Adamı tutukladığınızdan emin misiniz? | Open Subtitles | سيادة المفتش. أتثق أنك قبضت على القاتل الحقيقي؟ بكل تأكيد. |
| Bu Adamı bulmamıza yaramıyor. | Open Subtitles | هذا لا يساعدنا في القبض على القاتل وإنما يربطه بالضحية |
| Vekil,bizi katile götüren kişi servetle ödüllendirilmeli! | Open Subtitles | أيها الرئيس ، يجب أن نعرض مكافأة أعلى من أجل القبض على القاتل |
| Tilly günlüğünde katile bu adı vermişti. | Open Subtitles | هذا ما كانت تٌطلقه على القاتل فى مذكراتها |
| Söylüyorum bak, eğer para bulabilirsen tetikçiyi de bulabilirsin daha sonra geri kalanı gelir zaten. | Open Subtitles | سأخبرك شيئاً ، إذا تمكنت من العثور على النقود وقمت بالعثور على القاتل إذاً , ستصبح كل الأمور في نصابها |
| Nina tetikçiyi bulmaya yaklaştığını söyledi. | Open Subtitles | هل إقتربت من العثور على القاتل. |
| Dedektif şimdi gidip Başkan'ı arayıp katilimizi yakaladığımızı bildirmek istiyorum. | Open Subtitles | أيّتها المُحققة، أودّ الإتّصال بالعمدة، وأعلمه أننا قبضنا على القاتل. |