| Bu gece çok cesur davrandığınızı söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب على القول بانك ابديت شجاعه فائقه الليله |
| Bunun duyduğum en şaşırtıcı hikaye olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يتحتم على القول ان هذه أغرب قصه سمعتها على الأطلاق |
| İşinizi kaybettiğiniz için üzüldüğümü söylemeliyim. | Open Subtitles | على القول انى مستاء لايقافك التعاملات معنا |
| Çekinmeden söyleyebilirim ki, bu problemleri çözmeye gerçekten başlamamızın yanında, ödememiz gereken bedel çok çok az. | TED | أتجرّؤ على القول أنّه ثمن بخس، نظرا لما سيتطلّبه منّا أن نبدأ بمعالجة هذه المشاكل. |
| Bu sorunun cevabı, sanırım önceden de başka konuşmalarda duyduğunuz bir cevap, yine de tekrar söyleyebilirim: Beyinlerimiz daha değişik bir dünya için evrimleşti, şimdi içinde yaşadığımızdan çok daha değişik. | TED | الإجابة على هذا السؤال، أعتقد، هي إجابة سمعتموها بالفعل في بعض الأحاديث، وأجرؤ على القول أنكم ستسمعوها مجدداً: تحديداً، أن أدمغتنا نشأت لعالم مختلف جداً عن العالم الذي نعيش فيه حالياً. |
| Sana söylemeliyim Ray, karın cidden canımı çıkardı. | Open Subtitles | هل أعجبتك الحركة هذه ؟ على القول يا راي حمّستني زوجتك كثيراً |
| Seni doğal ortamında görmenin bir zevk olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | على القول بأن من دواعي سروري أن أراك فى حالتك الطبيعيه |
| söylemeliyim ki seni hiç çitten o kadar hızlı atlarken görmemiştim. | Open Subtitles | على القول أنك بلغت فى تلك المرة ذروة سرعتك فى القفز من فوق السِيَاج |
| Beyler, söylemeliyim ki bu küçük toplantı çok rahatlatıcı. | Open Subtitles | حسناً يا شباب , يجب على القول أن هذا الأجتماع الصغير |
| Ve söylemeliyim ki yaptığınız o tasarımla bir bağlantı kurabilirsiniz. | Open Subtitles | وأجرؤ على القول يمكن أن تصبح مُحبًا جدًا للآلي. |
| Hey, Spence, dostum, şunu söylemeliyim, senin böyle bir yerde çalışacağını asla düşünmezdim, dostum. | Open Subtitles | حسناً , سبينس , يجب على القول لم اعتقد ابداً اننى سأراك تعمل فى مكان كهذا. |
| Evet, söylemeliyim Sam çocukların çoğu konuda malca konuştuğunu gördüm ama zebra midyesi mi? | Open Subtitles | نعم، أنا حصلت على القول ، وسام ، رأيت تعثرت الرجال تصل من قبل الكثير من الأشياء، ولكن بلح البحر حمار وحشي ؟ |
| Hey, Spence, dostum, şunu söylemeliyim, senin böyle bir yerde çalışacağını asla düşünmezdim, dostum. | Open Subtitles | حسناً , سبينس , يجب على القول لم اعتقد ابداً اننى سأراك تعمل فى مكان كهذا. |
| Şunu söylemeliyim ki keşke annem ölmeseydi dediğim anlar bu anlar. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت على القول بأن هذه هي لحظات التي تجعلني أتمنى وكانت والدتي لم يمت. |
| Tüm evi tasavvur edebilmeniz için Bay Wickham ikinci konuk odasındaki sadece şömine tablasının bile 800 pound ettiğini söylemeliyim. | Open Subtitles | أجرؤ على القول أنك قادر على تخيل الهدف من هذا ياسيد ويكهام حينما أخبرك أن المدخنة لوحدها فى حجرة الرسم الثانية كلفت 800 جنيه |
| - Evet Max sana söylemeliyim ki, onun burada olmasından bende hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | -حسناً, ماكس , على القول .. ِ بأن الوضع هذا لا يعجبني بالمرة وجودها هنا |
| söyleyebilirim ki hiç kimse hikâyenin tamamını bilmiyor. | Open Subtitles | أنني أجرؤ على القول أن لاأحد يعرف الإشاعة كاملة |
| - Ben ediyorum. Ayrıca bu konuda senden daha fazlasını bildiğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | لقد فعلت ، كما أجرؤ على القول أنني أعرف عن هذا أكثر منكِ بكثير |
| Yani ne duyduğunuzu bilmiyorum ama şu kadarını söyleyebilirim ki çok olmasa da bizi idare edecek kadar param var. | Open Subtitles | لذا لا أدرى ماذا سمعتم لكنى قادر على القول بالرغم من أننى لا أملك الكثير فأنا لدى ما يكفى لنتدبر أحوالنا |
| Sizinkini daha önce görmediğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | هل أجرؤ على القول أنني لم أرَ وجهك من قبل؟ |
| Yaklaşık sabah dört sıralarında olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ممم , اتجرأ على القول الرابعه صباحاً اكثر او اقل |