| Tek korkum, iğrenç tayfalarından birinin sarhoş olup geminin gövdesine kurşunla bir delik açması. | Open Subtitles | فقط نريد التأكد من أنكم لن تزعجوا من على المركبة خاصة عندما تثملون و أنتم تحملون أسلحة محشوة نحن في الفضاء |
| İşte o sırada geminin kontrolünü kaybetti. | Open Subtitles | ذلك عندما فقدت السيطرة على المركبة |
| Bu geminin her seviyesi kirlendi. | Open Subtitles | كل سطح على المركبة ملوث |
| Birinin bana, ''Bu etkinliği yarın keşif Aracı üzerinde yapmak istiyorum.'' dediğini hatırlıyorum. | TED | أذكر شخصاً دنى منّي وقال، "أرغب بعمل هذا النشاط على المركبة غداً، على المركبة المتجوّلة". |
| Tamamen Aracı kontrol etmekten vazgeçtin. | Open Subtitles | أنت فقط لم تحاول السيطرة على المركبة |
| Buckminster Fuller açıkça söylüyor: "Dünya gemisinde yolculara yer yok, sadece mürettebat var. Bizler, mürettebat olarak, az ile, çok daha az ile, daha fazlasını yapabiliriz ve yapmak zorundayız." | TED | أما بوكمينستر فولا فقد قالها بوضوح: ليس هناك من ركاب على المركبة الفضائية المدعوة الأرض، الطاقم فقط. نحن، الطاقم، نستطيع ان نفعل الكثير من خلال القليل، و الأكثر قلة. |
| Hareket halindeki uzay gemisinde zamanın Stella için daha yavaş geçtiğini fark edebilecek tek kişi, eylemsiz veya ivmesiz olan bir referans çerçevesindeki gözlemciler olacaktır– Dünya'da olan Terra gibi. | TED | فقط الأشخاص الذين يستطيعون ملاحظة أن الوقت على المركبة المتحركة يمضي أبطأ بالنسبة لستيلا هم المراقبين ضمن الإطار المرجعي القصوري أو العطالي. مثل تيرا التي بقيت على الأرض. |
| Sadece Soraya'nın benimle dövüşüp, geminin kontrolünü kaybettireceğini hesaplamamıştım. | Open Subtitles | لكني لم أُحسب بأن تصارعني (سارويا) مُسببة بخسارتي السيطرة على المركبة |
| geminin tam kontrolünü aldığımı ve tüm göstergelerin, füzenin Tongo Çukuru'na doğru yöneldiğini gösterdiğini bildirmekten mutluluk duyarım. Tamam, Tim ve ben Sly'ı yemekten alıp eve dönüyoruz. Dostum, hepimiz burada heyecandan ölürken Sly kumar oynayıp süslü yemekler mi yiyor? | Open Subtitles | سعيد لأقر بأننا إستعدنا السيطرة على المركبة وجميع قرآتنا تظهر بأن قذيفتنا متوجهة مباشرة إلى خندق طونقو أنا وتيم سنأخذ سلاي من الغذاء ونحن في طريقنا إلى البيت يارجل،جميعنا نتعرق هنا في الخارج وسلاي حضي بالمقامرة والغذاء الخيالي أحب تبادل الأماكن مع ذلك الشخص |
| Aracı getirin. | Open Subtitles | صوّبوا على المركبة |
| Ama şimdilik sadece Müdahale Aracı'ndasın. | Open Subtitles | لكنك الآن على المركبة |
| Aracı bulduk, Annapolis'ten kiralanmış beyaz bir kamyonet, plakası DK5827. | Open Subtitles | تعرّفنا على المركبة إنها شاحنة بيضاء متحركة مستأجرة من (أنابوليس) رقم اللوحة (دلتا-كيلو-5-8-2-7) |