"على الموت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ölüyordum
        
    • ölmek için
        
    • ölüm döşeğinde
        
    • ölecek
        
    • ölüyordun
        
    • ÖImek için
        
    • ölmek üzere
        
    • öleyim deme
        
    Konuştukları bendim. Neredeyse ölüyordum. O bendim. Open Subtitles كان هذا أنا الذي يتكلمون عنه أشرفت على الموت تقريبا
    Duyduğuma göre suda boğularak ölmek için dünyada olabilecek en huzurlu ölüm diyorlarmış. TED لقد سمعت من قبل أن الغرق هو أكثر الطرق السلمية تحصل بها على الموت
    Marjorie Garnett ölüm döşeğinde ve bu gerçeği kabul etmek zorunda. Open Subtitles بل هذا بشأن الحفاظ على نزاهة لائحة التبرع مارجوري جارنيت قاربت على الموت وعليها تقبل هذه الحقيقة المؤلمة
    Arkadaşım kan kaybından ölecek! Telefonunuzu kullanabilir miyim? Open Subtitles صديقي ينزف وقد شارف على الموت هل يمكن أن أستعمل هاتفك لإستدعاء الإسعاف؟
    Ama dönüşüm nedeniyle az daha ölüyordun. Open Subtitles و لكن كنتيجة للتحويل, شارفت على الموت تقريبا
    - ÖImek için çok gencim! - Patron, hiçbir şeye nişan almıyorum. Open Subtitles إنني صغيراً جداً على الموت!
    Hiçbiriniz ölmek üzere olan için konukçu olmayı kabul etmediniz. Open Subtitles لا يوجد أحد لديكم تطوع ليكون مضيفا لأحدنا عندما يوشك على الموت
    Sakın öleyim deme. Beni burada yalnız bırakma. Open Subtitles لا تجرأ على الموت لن تتركني هنا أعتمد على نفسي
    neredeyse ölüyordum ve senin sadece söyleyebildiğin, Open Subtitles لقد أوشكت على الموت و كل ما تستطيع قوله لي
    Açlıktan kırılan insanlar tıka basa yediği zaman bazen çatlayıp ölürler, değil mi? Neredeyse ölüyordum. Open Subtitles عندما يتخم المتضورون جوعاً أنفسهم عادة يتوفون، صحيح؟ يشارفون على الموت
    Sanırım, artık tam zamanı çünkü neredeyse ölüyordum. Open Subtitles برأيي أنّ الآن هو الوقت المناسب لأنني أوشكتُ على الموت
    Morali bozuk... onurlu bir şekilde ölmek için benden yardım istiyor. Open Subtitles انها مكتئبة و تريدني ان أساعدها على الموت بكرامة
    Zamanımı boşa harcama ,küçük çocuk. ölmek için daha çok gençsin Open Subtitles لا تُهدر وقتي ايُها الصغير انت صغير جدا على الموت
    Yerinde olsam ölmek için bu kadar acele etmezdim. Open Subtitles لو كنتُ في مكانك لأن أكون مستجلاً على الموت
    ölüm döşeğinde. Open Subtitles لقد قارب على الموت
    Ayahuasca'yı yaparken şunun farkına vardım: Annemi ölüm döşeğinde olduğu için asla affetmemiştim. Open Subtitles بممارسة طقوس (آيلاهواسكا)، أدركت أنني لن أسامح أمي على الموت
    Eleanor öldü. Anne ölüm döşeğinde. Open Subtitles (إلينور) قد ماتت وأوشكت (أن) على الموت
    Arkadaşım kan kaybından ölecek! Telefonunuzu kullanabilir miyim? Open Subtitles صديقى ينزف وقد شارف على الموت هل يمكن أن استعمل هاتفك لاستدعاء الإسعاف؟
    Normalde terlemezsin bile. Bugün ölecek gibisin. Open Subtitles عادةً تعدو دون حتى أن تعرق، اليوم تبدو كما لو كنت توشك على الموت
    Seni gecelerce burada çalıştırdıkları için az daha ölüyordun. Open Subtitles وشارفت على الموت بسبب الساعات التي يبقوكم فيها هنا ليلة تلو أخرى
    Küçükken az daha ölüyordun. Open Subtitles أوشكتَ على الموت عندما كنتَ صغيراً
    - ÖImek için çok gencim! Open Subtitles -إنني صغير جداً على الموت !
    ölmek üzere olan insanların harika fikirleri varmış. Open Subtitles الناس المقبلين على الموت يمتلكون أفكار رائعة
    ölmek üzere olan sevgiliye denilecek şey mi bu? Open Subtitles هل هذا شيء ينبغي أن تقوليه لشخص كان يوشك على الموت ؟
    Hayır, sakın öleyim deme. Open Subtitles لا تجرؤ على الموت أمامي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more