| İş için uygun hale geldiğinde düzgün rekabet şansını elde edecektir. | Open Subtitles | ستكون لديها فرصة لتنافس بشكل صحيح على الوظيفة عندما يحين الوقت. |
| Evliliğiniz üzerine çalışmak için en uygun zaman evlenmeden önceki zamandır, ve bunun anlamı iş için istekli olmanız gibi aşk için de istekli ve niyetli olmanızdır. | TED | إن أفضل وقت للتجهيز لزواجك هو قبل أن تتزوجي، و هذا يعني العمل على الحب كما تعملين على الوظيفة. |
| BG: Değerli Komisyon Üyesi, yaptığınız iş için ve | TED | برونز خيوساني: سيدي المفوض شكرا على الوظيفة التي تقوم بها. |
| Ben akademisyen değilim, ama sanırım bu işi hak ettiniz. | Open Subtitles | أنا لست بطالب علم لكن أعتقد أنك حصلت على الوظيفة |
| Demek istediğim, eğer bu işi alırsan dünyadaki en önemli insanlarla tanışacaksın. | Open Subtitles | أعني , ان حصلتي على الوظيفة فستخالطين أهم الأشخاص في العالم |
| Diploman olmazsa, düzgün bir işin veya eşin olamazdı. | Open Subtitles | إن لم نحصل على الشهادة لن نحصل على الوظيفة و إن لم نحصل على الوظيفة لن يقبل أب أن يزوجنا بإبنته |
| İşi daha almadım. | Open Subtitles | لم أحصل على الوظيفة بعد. |
| Tebrikler Royce. İşi aldın. Yılda 24.000 yen nasıl? | Open Subtitles | تهانينا رويس لقد حصلت على الوظيفة كيف تبدو 24 ألف ينّ بالسّنة؟ |
| Belki sana okurum ama, işe kabul edilirsem. | Open Subtitles | ربما أقرؤه لكِ إن حصلت على الوظيفة |
| Belki de oğlunuz iş için yeterli değildi. | Open Subtitles | لربما لم يحصل ابنك على الوظيفة لأنه لم يكن بارعاً بما فيه الكفاية. |
| İş için fazlasıyla yeterliyim ve büyük ihtimal kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | فأنا أفضل ممن يريدون و ربّما لن أحصل على الوظيفة لكنني لست متحمّسة لذلك. |
| Yakında başlayacağımız iş için sizden izin almaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأطلب مباركتك على الوظيفة التي ستبدأ قريبًا |
| Bardaki iş için başvuran üç kadın fıkrasını da mı bilmiyorsun? | Open Subtitles | هـل سمعتَ بـنكتت الـثلاث نـساء ؟ اللواتي قـدمن على الوظيفة في الحــانة ؟ |
| Teşekkürler iş için Bu son haftam | Open Subtitles | ,أردت أن أشكركِ على الوظيفة ولكن هذا سيكون آخر أسبوع |
| Seni iş için gerçek bir tehdit olarak düşünmüyor bile. | Open Subtitles | هو حتى لا يعتبرك تهديداً حقيقاً على الوظيفة |
| Herkes bu işi almak için seninle yattığımı düşünüyor. | Open Subtitles | حسناً ، كل شخص يعتقد أنني نمت معك للحصول على الوظيفة |
| bu işi aldıktan sonra seni kutlama için dışarı çıkarmama ne dersin? | Open Subtitles | بعد أن احصل على الوظيفة مارأيك أن نخرج للاحتفال؟ |
| Ona gelemeyeceğimi, söyleyebilirim. Sence bu, işi alabilecek misin? | Open Subtitles | سأخبرهم أنني لا أستطيع الحضور هل تعتقد أنك تستطيع الحصول على الوظيفة ؟ |
| bir işin var! Bu ne anlama geliyor, farkında mısın? | Open Subtitles | حصلت على الوظيفة هل تعلمين مالذي يعنيه هذا؟ |
| İşi daha yeni almışsınız! | Open Subtitles | لقد حصلت على الوظيفة! |