"على بيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • satmak için
        
    • satacak
        
    • satmaya
        
    • satmayı
        
    Bence bu daha çok dergi satmak için uydurulmuş bir efsane. Open Subtitles اعتقد انها مجرد خرافة تساعد على بيع المجلات لحظة خرافة ؟
    Ve aynı zamanda bir sürü lanet gazete satmak için. Open Subtitles وفي نفس الوقت يمكنك على بيع طن من أوراق الهراء.
    Evi bir an önce satmak için bayağı sabırsız. Open Subtitles يبدو انها حريصة على بيع المنزل
    Sizin akıl hastası olduğunuzu ve mallarınızı satacak ehliyette olmadığınızı kanıtlamaya çalışıyorlar. Open Subtitles ويريدون إثبات بأنكِ مختلة عقلياً وأنكِ غير مؤهلة للتفاوض على بيع ممتلكاتك
    Öyleyse niçin Paten Yarışlarını satacak kabiliyette olmadığını düşündünüz? Open Subtitles ثم لماذا لم اعتقد انه كان قادرة على بيع الأسطوانة ديربي؟
    Eskiden belediye, toprak sahiplerini, mülklerini kamu kullanımı için satmaya zorlayabiliyorlarmış. Open Subtitles تجبر مالكي الأراضي على بيع ممتلكاتهم لو كانت لإستخدام عام
    Dönem sonuna kadar bana olan borçlarınızı ödemek için o şeyi satmayı mı düşünüyorsunuz? Open Subtitles أتعتقد انك قادر على بيع هذا لما أنت مدين به لى بحلول نهاية هذا الترم؟
    Yüzde 4.5 başlamak için yeterince az ama bu rakamın söylemediği şey, bu kitapların çoğunun, güçlü yayıncılık ağına sahip ülkelerden geliyor olması ve sektörde uzman çok sayıda kişinin, bu kitapları İngilizce basan yayıncılara satmak için hazırda bekliyor olması. TED تعتبر نسبة 4.5 بالمئة صغيرة بما يكفي لأبدأ بها، ولكن ما لا يظهر في الصورة هو أن العديد من تلك الكتب سيأتي من دول تملك دور نشر ذات نفوذٍ ويظهر الكثير من المتخصصين في هذا القطاع ويعملون على بيع هذه العناوين للناشرين باللغة الإنجليزية.
    Bak, alcısının kim olduğunu ve ne zaman sokaklarda çatışacağını öğrenmeden Lin'e malzeme satmak için anlaşmayacaksın. Open Subtitles أنظر, لا توافق على بيع السلاح ل(لين) حتى تعلم زبائنه و متى السلاح سيكون في الشارع
    Türkiye'de bir yel değirmeni çiftliği yapmak için teklif verdik, lokomotif bölümünü satmak için kurulu ikna etmeye çalışıyorum ve Kenneth gerçekten çok zorluyor Open Subtitles نحن نخطط على بناء محطة طاقة هوائية في "تركيا"، أنا أحاول إقناع المُجتمعين على بيع القسم المُتحرك، و(كينيث) بدت وكأنها "عصاة بداخل طين"
    - Demiryoluna et satacak konumda olmadığım için demiryolu kontratlarını feshettim. Open Subtitles أنا ألغيت عقود،"السكك الحديدية" لأنني في منصب لا يسمح لى بالتفاوض على بيع اللحوم "للسكة الحديد".
    Ama sende, bunu kocama satacak küstahlık var bakıyorum. Open Subtitles وتجرؤين على بيع هذه لزوجي؟
    Sizi bilmem ama kasamı tutturabilmem adına eroin satmaya devam etmek zorundayım. Open Subtitles لا اعلم عن بقيتكم كلكم لكن على الابقاء على بيع الهيروين فقط لكى تنتهى مشاكلنا
    Evi satmaya zorlandığından beri ara sıra halamla beraber kalıyorum. Open Subtitles فقد كنتُ أقيم لدى عمّتى بشكل متقطّع مذ تمّ إرغامها على بيع القصر
    - Bu adam Binetex'i satmayı istemiyor. Open Subtitles هذا الرجل لم ينوي مطلقا على بيع البينتكس
    Aslında, Angelique Bouchard için balık satacağına ruhunu şeytana satmayı yeğlersin. Open Subtitles في الواقع أنت تفضل بيع روحك إلى الشيطان "على بيع السمك ل"آنجيل بوشارد أتفهمني؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more