Sadece çoğalıcıları değil, galaksideki tüm yaşamı yok etme gücüne sahip. | Open Subtitles | أنه ليس فقط له مقدرة على تدمير المستنسخين,لكن كل الحياة في المجرة |
Şu anda, İmparator Zurg galaksinin bilinmeyen bir bölgesinde gizlice tüm evreni yok edecek bir silah inşa ediyor! | Open Subtitles | الآن فى حافة الكون الامبراطور زارج عنده مبنى سرى به سلاح له القدرة على تدمير الكون كله |
Bunu düşünme. Hedefi tek atışta yok etmeye odaklan. | Open Subtitles | لا تشغل تفكيرك بالاحتمالات الإضافية، فقط ركِّز على تدمير الهدف بطلقة واحدة |
Ama yeteneğimizi eski düzeni yok etmek için değil yerine yeni bir sosyalist düzen kurmak için göstermeliyiz. | Open Subtitles | ولكن القدرة التي لدينا أثبتت انها ليست فقط كانت قادرة على تدمير النظام القديم |
Peki Parkashoff'un gömüldüğü yeri bulmak o insanları yok etmekte yardımcı olur mu? | Open Subtitles | ...سوف ...أجد اين دفنت باركاشوف وأساعدك على تدمير الأشخاص الذى فعلوا هذا بنا |
Kariyerimin en önemli gecelerinden birini mahvettiğin için Üzgün müsün? | Open Subtitles | آسف؟ على تدمير أحد الليالي المهمة لمهنتي؟ |
Kedilerin düzenlediği bu namussuz komplonun biz köpekleri yok etmeyi amaçladığından şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | ... نشك بوجود خبيث محتال له ضلع فى المؤامرة ...و يعمل على تدمير ما قمنا بتحقيقه نحن الكلاب بعد عناء طويل |
25 Mart akşamı oluşan bu potansiyel kayıtları yoketmek için Bay Beene'e yardım ettiniz mi? | Open Subtitles | هل ساعدت سيد بين على تدمير الادلة المحتملة في ليلة 25 من مارس |
Küçük Peter'ı yok ettiğin için kendini cezalandırmak istedin belki. | Open Subtitles | لمعاقبة نفسك على تدمير الصغير بيتر. |
Şehirlerimizi hatta topraklarımızı yıkıp geçmiş olabilirsin ama kaderimizi yok edemeyeceksin. | Open Subtitles | انك تستطيع ان تدمر مدننا وأراضينا، ولكنك لن تقدر على تدمير إيماننا. |
Birleşik Devletler nükleer silahları ülkelerinizi 14 kez yok etme kapasitesine sahip. | Open Subtitles | ترسانة أمريكا النووية قادرة على تدمير بلادكم إلى 14 قطعة. |
Ve bununla... sonunda sizi tamamen yok etme gücüne sahibim. | Open Subtitles | برنامج ImTOO كما ر I أخيرا، والقدرة على تدمير لك. |
Bize İnsanoğlunun savaş kışkırtıcısı olduğu öğretildi dünyayı yok etme niyetinde oldukları. | Open Subtitles | لقّنونا أن البشر مشعلو حروب، وعاقدو العزم على تدمير العالم. |
Şu anda, İmparator Zurg galaksinin bilinmeyen bir bölgesinde gizlice tüm evreni yok edecek bir silah inşa ediyor! | Open Subtitles | الآن فى حافة الكون الامبراطور زارج عنده مبنى سرى به سلاح له القدرة على تدمير الكون كله |
Hızlandırılmış bir mutasyona uğratıcı her şeyi yok edecek bir tür durdurulamaz yıkıcı bir güç. | Open Subtitles | إنها تشبه قوة لا يمكن أيقافها من القوة المدمرة تبدو قادرة على تدمير أي شيء |
Büyük bir yıkım yapabilme işlevine sahip, organik maddeleri yok edecek bir silah. | Open Subtitles | والذى هو قادر على تدمير كارثى سلاح سيقوم بتدمير المواد العضوية |
Aynı şeyi yapan ölümlülerle karşı karşıya geldiğinde, çok sinirlenir ve çok büyük bir selle tüm insanlığı yok etmeye ant içer. | Open Subtitles | وعندما وجد البشر يفعلون ذلك غضب بشدة وأقسم على تدمير الجنس البشري عن طريق فيضان مدمر |
Usta Yoshi'nin intikamını almak için Shredder'ı yok etmeye ant içtik. | Open Subtitles | أقسمنا على تدمير شريدار من أجل الإنتقام لسيد يوشي |
Sizin desteğiniz nedeniyle ya ön cepheye yardım edecekler ya da Çin ordusunun savaş mühimmatlarını yok etmeye yardım edecekler. | Open Subtitles | بسبب مساعدتك، هم أمّا سيساعدون على خطّ المجابهة أو يساعدون على تدمير الإمدادات الحربية للجيش الصيني. |
Pentagon, tüm altyapıyı taramak ve virüsü bulup, yok etmek için yapay zeka sistemini kullanmamızı önerdi. | Open Subtitles | اقترحت وزارة الدفاع باستخدام الذكاء الاصطناعي لفحص البنى التحتية ابحث واعمل على تدمير أي اثر للفيروس |
İlk defa arkadaş gibi vakit geçirdik, ama şehri yok etmek üzereyim! | Open Subtitles | إنها أول مرة نجتمع فيها خارج نطاق العمل حين أوشكتُ على تدمير المدينة |
- Bir wraith kovan gemisini yok etmekte bize yardım edeceksiniz. | Open Subtitles | ستساعدوننا على تدمير مركبة خلية للـ((رايث)) |
Hayatını mahvettiğin için suçladı. | Open Subtitles | كان يلومك على تدمير حياته. |
O şerefsizleri mahvettiğin için. | Open Subtitles | على تدمير أولئك الأغبياء. |
Kendinden bir parçayı yok etmeyi kabul ediyorsun. | Open Subtitles | أنت توافق على تدمير جزء من نفسك |
Ragnar Lothbrok'un ailesini yoketmek için biraraya gelebileceğimizi düşündüm. | Open Subtitles | ظننتنا اتفقنا على تدمير عائلة (راجنر لوثبروك). |
Tebrik ederim, sen de iki numaraya yükseldin. Bu yüzden o aptal Yükselticiyi yok ettiğin için sağ ol. | Open Subtitles | تهانينا، إنّك أصبحت رقم 2، لكن شكرًا لك على تدمير "الفائق" الغبيّ |
Ailemi yok edemeyeceksin! | Open Subtitles | لن تعمل على تدمير عائلتي! |