| Sadece aynı, ben ben Sen gittikten sonra bir unutmaya büyü üzerinde işe yarayacak düşünüyorum. | Open Subtitles | لكنني سأعمل على تعويذة للنسيان بعد أن تذهبوا |
| Bir büyü üzerinde çalışıyorum. Sadece bir saniye sürüyor. | Open Subtitles | إنني أعمل على تعويذة و هي تتطلب شريكًا سحريًا |
| Bir büyü üzerinde çalışıyorum. Sadece bir saniye sürüyor. | Open Subtitles | إنني أعمل على تعويذة و هي تتطلب شريكًا سحريًا |
| Kevin cennet büyüsünü incelemeye geri döndü. | Open Subtitles | أنظر، لقد عاود كيفن العمل على تعويذة السماء |
| Piper, vanquishing iksir üzerinde çalışmak ve bu masum ilgileneceğim. | Open Subtitles | بايبر ، أنت اعملي على تعويذة القهر و إنتبهي لهذا الشخص البريء |
| Siz uyku büyü üzerinde çalışacak mı? | Open Subtitles | هل أنت ستعملون على تعويذة النوم ؟ |
| Yeni bir büyü üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | انا أعمل على تعويذة جديدة. |
| Arkadaşlarını Klaus'un soyundan koparıp onu öldürdükten sonra arkadaşları da ölmesin diye bir büyü üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | إنّها تعمل على تعويذة لحلّ رفاقها عن تحدّر دماء (كلاوس) لكيّ يتسنّى لها قتله بدون موتهم. |
| Koruma büyüsünü anlamalıydım. | Open Subtitles | كان يجدر بي أن أتعرف على تعويذة الحماية |
| Rowena ile kafes büyüsünü yapmıştı. Belki yardım edebilir. | Open Subtitles | لقد عمل على تعويذة القفص مع (روينا)، لربما يمكنه مساعدتنا. |
| Sen vanquishing iksir üzerinde çalışmak ve zaman yapılır Phoebe ve ben arayın. | Open Subtitles | أنت إعمل على تعويذة القهر و إتصل بـ (فيبي) و بي عندما تنتهي |