| Bölge savcısının nasıl az delille dava açtığını biliyorum çünkü basitçe bir montaj hattında çalışıyor. | Open Subtitles | اعلم كيف محامي الولايه يلاحق القضايا بدلائل قليله لأنه اساسا يعمل على خط التجميع |
| Ve her nasılsa doğumundan itibaren görevi belirlenmiş her karıncanın... ...montaj hattındaki yerini bilerek... ...diğerlerinden oldukça bağımsız olarak iş gördüğü... ...karınca kolonilerinin görünümü konusunda çalışıyordum. | TED | وكنت أعمل في سياق عرض للمستعمرات فيها كل نملة على نحو ما كانت قد خصصت لمهمتها من تاريخ ولادتها ونوع ما تقوم بشكل مستقل عن الآخرين، تعرف مكانها على خط التجميع. |
| Min ile tanıştığımda, daha henüz 18'ine girmişti ve bir elektronik fabrikasındaki montaj işçiliğinden henüz çıkmıştı. | TED | أول مرة التقيت Min، كانت قد بلغت للتو 18 و تركت وظيفتها الأولى على خط التجميع في مصنع الالكترونيات. |