"على دراجة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bisikletle
        
    • bir motor
        
    • bir bisiklet
        
    • bisiklete binerken
        
    • bisikletli
        
    • motosikletle
        
    • bisikletin üzerinde
        
    Güven bana. O göt lâlelerini üç tekerlekli Bisikletle bile atlatırım. Open Subtitles ثقي بي, أستطيع تضليل هؤلاء الأوغاد ولو كنت على دراجة أطفال
    Ama koca adamsın. Bisikletle pizza dağıtıyorsun. Open Subtitles ولكنك رجلُ بالغ تسلم طلبات البيتزا على دراجة
    Ben de gittim, 8000 dolar harcayıp muhteşem bir motor aldım. Open Subtitles لذا ، ذهبت وصرفت 8000 دولار على دراجة نارية
    Şehir Bisikleti adı verilen ücretsiz bir bisiklet sistemimiz var. Şehri ziyaret ettiğinizde bisiklet ödünç alabiliyorsunuz. TED لدينا نظام مجاني للدراجات يسمي دراجة المدينة بحيث يمكنك الحصول على دراجة على سبيل الاقتراض إذا قمتم بزيارة المدينة
    "İlişikteki resimde ikimizi bisiklete binerken görüyorsun hangisi benim hatırlamıyorum. " Open Subtitles "مرفق طيه صورة لنا على دراجة مزدوجة. "نسيت أي واحدة هي أنا."
    Elimizde bir tek bisikletli polis mi var? Open Subtitles شرطي على دراجة هوائية هو كل ما لدينا اليوم
    Diğer çocuklarımın da motosikletle gitmesine izin vermezdim, veremem... Open Subtitles لم أكن لأدع أحد من أبنائي الآخرين يذهب على دراجة نارية
    Bree, burada üç tekerlekli bisikletin üzerinde doldurulmuş rakun var. Open Subtitles (بري)، هناك الراكون محشو على دراجة ثلاثية العجلات.
    Asistanın beni şehirde bütün gün Bisikletle takip edip yalvarırken hayır demek pek kolay olmadı. Evet, yağmur da yağınca zorlu bir gün oldu. Open Subtitles حسناً , من الصعب قول لا لشخص تتبعنى مُساعدة حول المدينة على دراجة و هو يتوسل اجل , كان يوماً صعباً بوجود كل هذا البرق
    Bütün gün T-Shirt ve şort giyip Bisikletle gezmek... Open Subtitles يتجوّل بالأنحاء على دراجة هوائية مرتدياً قميصاً بنصف كمّ و بنطال قصير
    Dünyada tuzağa yakalanıyor, o ve çocuk Bisikletle her yere uçuyor. Open Subtitles هو يحاصر في الارض وهو وهذا الطفل يطيرون الى كل مكان على دراجة
    Frenleyince durması daha kolay bir motor yapmaya çalıştık ama frenlemede iyi bir motor, iyi dönemez, yani avantaj yanında birçok olumsuzluk da yaratıyorsunuz. Open Subtitles نحن نحاول أن نجعل الدراجة تتجنب الفرملة لكن عندما تحصل على دراجة ذات فرملة جيدة حينها فأنت لديك دراجة صعبة الإنعطاف
    Lizard'a döndüğümde düzgün çalışan bir motor, park lambası umuyordum. Open Subtitles حينما عدت الى ليزارد لقد املت أن أحصل على دراجة تسير بنعومة مع ضوء خلفي جديد
    16 yaşımdayken bir motor aldım ve bir daha kuşlara bağırmadım. Open Subtitles حصلت على دراجة عندما كنت في الـ 16 ولم أصرخ على طير مجدداً.
    10 yaşımdaydım ve bana yeni bir bisiklet almışlardı. Open Subtitles عندما كان عندى 10 سنوات و حصلت على دراجة جديدة
    - wow 50 dolara böyle yepyeni bir bisiklet alabildiğini bilmiyordum. 50 dolara ne alabildiğin şaşırtıcı. Open Subtitles لم أكن أعلم أنه بامكانك الحصول على دراجة بـ 18 سرعة مقابل 50 دولارا فقط.. هذا رائع
    Hayir. 1.85'lik, 100 kiloluk bir adam çelik bir bisiklet üstünde çok kocaman biridir. Open Subtitles رجل بطول ستة أقدام ووزن 220 رطل، وهو فتى كبير للغاية على دراجة.
    İşte bu yüzden beni hiç bisiklete binerken görmedin. Open Subtitles ولهذا لن تراني على دراجة أبدًا.
    Cezayir asıllı bisikletli kurye, Ahmed Toubali. Open Subtitles أحمد طوبالي، ساعٍ على دراجة من أصل جزائري.
    Etrafta motosikletle dolaşmazdı. Open Subtitles هو لَمْ يَرْكبْ على دراجة بخارية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more