"على سؤالي" - Translation from Arabic to Turkish

• Sorduğum için
• soruma cevap
• - Soruma
• Bu sorumun
• cevap ver

Sorduğum için üzgünüm eğer sorduysam üzüleceğim.
أنا آسفة لسؤالي لو سأكون آسفة على سؤالي إستمر بالعمل

Sorduğum için bağışla oğlum, lakin evliliğin nasıl gidiyor?
سامحني على سؤالي يا بُني ولكن كيف حال زواجكَ؟

Sorduğum için kusura bakmayın ama ne yapmam gerekiyor?
اعذرني على سؤالي, مالذي عليه فعله ؟

Başka şeylerden bahsedeceğine... soruma cevap versene, cevabı bilmiyorsun, değil mi?
أنت تجيب على سؤالي التالي إلى لأنك لم تجب.

- Siz, Sabit Durum Teorisine karşı çıkmamdan hoşlanmıyorsunuz değil mi? - soruma cevap vermedin.
لا تعجبك فكرتي لمهاجمت نظرية حالة الثبات لم تجب على سؤالي

- Yani, Bu sorumun karşılığı doğal olarak şöyle olmalıydı;
- أعني، على ما يبدو فقط مثل رد فعل طبيعي على سؤالي.

Sorduğum için özür dilerim. Bir daha olmaz.
أعذريني على سؤالي لن يحدث هذا مجدداً

Teresa, bunu Sorduğum için üzgünüm ama davayla ilgilenmeye devam edebileceğini bilmem gerekiyor.
(تيريزا)، أعتذر على سؤالي هذا لكنني أريد التأكد من أنكِ ستكونين قادرة على المضي قدماً بهذه القضيّة بغض النظر عمّا سيحصل

- Bunu Sorduğum için özür dilerim.
أعتذر على سؤالي

Peki, tamam. Sorduğum için üzgünüm.
حسناً، أنا آسفة على سؤالي.

Neden mi? Sorduğum için beni dövmeyeceksin değil mi?
"لماذا؟" لا تعاتبني على سؤالي

Teşekkürler, Sorduğum için üzgünüm,
شكراً. آسف على سؤالي .

Sorduğum için özür dilerim.
آسف على سؤالي.

- soruma cevap vermedin. - Sis yığınının ne olduğunu biliyorum.
لم تجاوبي على سؤالي - أعلم ما هي ضفة الضباب -

Dostum meşgulsün biliyorum ama soruma cevap vermedin.
أنظر يا رجل , أعرف أنك مشغول ولكنك لم تجب على سؤالي بعد

Geçen günkü soruma cevap vermedin.
أتعلمين, أنتِ لم تجاوبي على سؤالي أبداً في ذلك اليوم

- soruma cevap ver!
أجيبي على سؤالي

Bu sorumun cevabı değil ama.
أنت لم تُجب على سؤالي بالضبط

Bu sorumun cevabı değildi.
لم تجب على سؤالي

Lütfen, sadece soruya cevap ver. Gemiyi durdurabilir misin?
أرجوك أجب على سؤالي هل تستطيع إيقاف السفينة