"على شجرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir ağaca
        
    • bir ağaçta
        
    • ağacını
        
    • ağacında sallandırırlar
        
    • ağaçta mı
        
    Bir kutup kedisini bir ağaca kadar kovaladım garip bir agaç dalının üzerine Open Subtitles لقد طاردت إبن عرس على شجرة حتى كان على أحد الأفرع
    İkiye bölünüp, bir ağaca asılmış. Open Subtitles لقد تمّ قطعه إلى نصفين و تمّ تعليقه على شجرة
    Sonra ona fikrimi değiştirdiğimi ve başka bir ağaca koymak istediğimi söylemeyi. Open Subtitles ثم إخباره أنني غيَّرت رأيي وأردت أن أضعه على شجرة أخرى
    Yani şeftali, erik, kayısı, nektar ve kiraz; hepsi bir ağaçta yetişiyor. TED بحيث أن الخوخ والبرقوق والمشمش والنكتارين والكرز تنمو جميعها على شجرة واحدة.
    hoşçakal küçük sarı kuş, çıplak bir ağaçta rüzgarla savaşırım, esir olmaktansa altın bir kafeste. Open Subtitles وداعاً أيها الطائر الأصفر الصغير ♪ ♪ إنني أفضل البرد بشجاعة ♪ على شجرة أوراقها قد تساقطت ♪ ♪ على أن أسجن ♪
    Kazanan piyanomun üstündeki muhteşem Noel ağacını kazanacak. Open Subtitles سيحصل الفائز على شجرة عيد الميلاد المذهلة الموضوعة على البيانو
    Parıldayan o silahı buralarda gösterirsen ikimizi de meşe ağacında sallandırırlar. Open Subtitles واصل عرض هذا السلاح، وكلانا سنُشنَق على شجرة البلّوط.
    Yani bu evin eski sahiplerini arka bahçedeki ağaçta mı astılar? Open Subtitles أصحاب المنزل السابقين تم شنقهم على شجرة في حديقتنا الخلفية؟
    Sürekli diğerlerinin arkasında uçuyor ve yoldaşlarının yaklaşmadığı bir ağaca konuyor. Open Subtitles انها دائما ما تطير منفصلة عن السرب لتحط على شجرة يتجنبها أقرانها
    Burada bunun için bir motivasyon aramıyoruz. Onu bir ağaca asılı bıraktın. Open Subtitles لا يبدو أننا نرغب في البحث عن دوافع هنا، فقد ترككَ مُعلّقاً على شجرة.
    bir ağaca işediğinde, başka köpeklerin oraya işemesini istemez. Open Subtitles عندما يتبول كلب على شجرة عندها لا يريد ان يتبول كلب اخر على تلك الشجرة
    İçinizi dışarı çıkartıp bir ağaca asarsak sizin ne kadar kalpsiz ve duygusuz herifler olduğunuzu anlarız. Open Subtitles العدل سوف يكون تمزيقك وتعليقك على شجرة
    Onu bir ağaca fırlatıp onların dikkatini dağıtacağım. Open Subtitles سأرميه على شجرة وأجعلهم يضلون الطريق
    Hani ormanın içinde, bir ağaca yaslarsın. Open Subtitles ، مثل , فى قلب الغابة على شجرة ما
    Çünkü bir ağaca asıldığımı biliyordu. Open Subtitles لأنّه عَلِم أنني شُنقت من على شجرة.
    Ayının teki beni taşıdı! Ve geceyi bir ağaçta geçirdik. Open Subtitles -لقد حملنى دب , و أقضينا الليلة كلها على شجرة
    bir ağaçta yaşayan iki küçük kuş varmış. Open Subtitles كـان هناك طـائران صغيران يعيشـان على شجرة.
    Dişbudak ağacını kışın her daim kara tomurcukları ile beraber anlatabilirsin. Open Subtitles "يمكنك دوما التعرف على شجرة "المِران في الشتاء من براعمها السوداء
    Lee Cooper'ın karavanı da limon ağacını ezmiş. Open Subtitles و عربة التخييم عند لي كوبر تدحرجت على شجرة الليمون خاصتها
    Sizce Stanley gibisi ağaçta mı yetişiyor? Hayır, yetişmiyorlar. Open Subtitles أتعتقدون أن " ستانلي " ينبت على شجرة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more