| Önemli olan şey, kendiniz yerine başkasına harcamanızdır. | TED | مايهم حقيقة هو في أنك أنفقت هذا المال على شخص آخر عوضًا عن نفسك نرى هذا مرارًا و تكرارًا |
| Dördüncü ipucu ve bu gerçekten önemli: Hatanın başkasına ait olduğuna inanın. | TED | رابعاً، و هي نقطة مهمة حقاً: أن تلقي اللوم على شخص آخر غير نفسك. |
| Kimse kararını sorgulamaz. İşi yapacak başkası bulunur. | Open Subtitles | لن يشكك أحد في رأيك سيعثرون على شخص آخر ليقوم بالمهمة |
| Ve sanırım senin yerine koyacak başka birini bulmam gerek. | Open Subtitles | والآن أرى أنّه عليّ العثور على شخص آخر ليحلّ مكانك |
| birisini atlatmanın en iyi yolu, başka birisinin altına girmektir. | Open Subtitles | افضل طريقه لنسيان شخصٌ ما هي التعرف على شخص آخر |
| Hayır, bence, oyun oynamak için bir başkasını bulmalısınız. | Open Subtitles | كلا، أنت بحاجة إلى العثور على شخص آخر لتلعب معه الألعاب |
| Ama o zaman da başka birisi yapacak. | Open Subtitles | هذا يعني فحسب إنّ على شخص آخر القيام بالعمل |
| Bunu başkasına teklif edebilirdim ama aklıma sen geldin. | Open Subtitles | بإمكاني أن أعرض هذا على شخص آخر لكني فكرّت بك |
| Yapımcılar bu rolü öncelikle bir başkasına teklif etmişler; | Open Subtitles | المنتجون عرضوا الدور في الأصل على شخص آخر |
| - Reddetseydim başkasına yaptırırdı. | Open Subtitles | كان سيعثر فحسب على شخص آخر لتنفيذ الأمر. |
| Ben sadece bir adamın hayatını sen başkasına kızgınsın diye mahvetmediğimizden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | اود ان نكون على بينة اننا لن نقوم برمي حياة رجل فقط لأنك غاضبة على شخص آخر |
| başkası hakkında endişelenmek için o kadar çok zaman harcıyorsun ki kendini unutmuşsun. | Open Subtitles | وأنت تقضين الكثير من الوقت فى القلق على شخص آخر ونسيت نفسك |
| Ben o işleri hiç beceremem, başkası gitsin. | Open Subtitles | أنا لست ماهرة في هذا النوع من التعاملات يجب على شخص آخر أن يذهب |
| Yirmi yıldır ilk defa limuzinini bir başkası temizleyecekti. | Open Subtitles | هذا يُشير لأول مرة لقرابة 20 عام، سيتحم على شخص آخر أن ينظف سيارته ليموزين. |
| Bildiğin gibi, bir davayı aydınlatmak için başka birini anlatmak bana yardımcı olur. | Open Subtitles | كما تعلمين, لم أجد شيئاً ليساعدني في تفسير القضية كعرضها على شخص آخر. |
| Ben yapmadım. başka birini korumak için parayı ödemek zorundaydım. | Open Subtitles | لم أفعل ذلك، كان علي أن أدفع لها لكي أغطّي على شخص آخر |
| DNA'ları inceleyecek başka birini bulacaksın artık. | Open Subtitles | سيكون لديك للحصول على شخص آخر للقيام الحمض النووي الخاص. |
| Yokluğunda Papalık Ordusu'nu kumanda edecek birisini bul. | Open Subtitles | مم ,أعثر على شخص آخر ليقود الجيش البابوي عوضاً عنك |
| Sana ihtiyaçları yok. Her an bir başkasını bulabilirler. | Open Subtitles | إنهم لايحتاجونك، بإمكانهم الحصول على شخص آخر متى ما أرادوا |
| Ama o zaman da başka birisi yapacak. | Open Subtitles | هذا يعني فحسب إنّ على شخص آخر القيام بالعمل |