| Sizin yükünüzü sırtıma alabilirsem kesinlikle öyle olacak, çünkü size çok güveniyorum. | Open Subtitles | إن كان بإستطاعتي أن أحمل حملك على ظهري فلن أتردد لأنني أثق بك كثيرا |
| - Taşımam için 2 tane kerpiç koyuyorlar sırtıma... | Open Subtitles | إلى حدّ أنني بالكاد كنت أرفع طوبتين على ظهري |
| Bu sabah Sırtımdaki çizikleri gördüğünde... | Open Subtitles | وهذا الصباح عندما رأيت تلك الخدوش على ظهري |
| Ne yazık ki, Sırtımdaki kamburla tek gidişlik bir biletim olan yer | Open Subtitles | ... لسوء الحظ , تلك الحدبـة التي على ظهري كان تذكرتـي لـ |
| Beni Sırt üstü yatır. Damar bulmak daha kolay olur. | Open Subtitles | إستلقني على ظهري سيكون ذلك أسهل للعثور على الوريد المناسب |
| sırtımı sıvazlayarak nasırlanmasını istemem ama doğaya uygun olarak vaktiyle bir iki kızla birlikte oldum. | Open Subtitles | لاأريد تربيت على ظهري ولكن في وقتي لقد ضاجعت فتاة او اثنتين مكون لحن رائع مع الطبيعة |
| Tanrım. Paul, sırtıma parmak izlerini çıkarmışsın. | Open Subtitles | يا إلهي، بول ، لقد أحدثت بعض العلامات على ظهري |
| Ben...sırtıma bir bakabilirseniz. | Open Subtitles | لقد كنتُ .. أتساءل فيما إذا يمكنكَ أن تُلقي نظرة على ظهري |
| Dört tane iki istiyorum ve hepsini sırtıma istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريد أربعة رشات بدرجة إثنان، وأريدهم على ظهري. |
| Dr. Cox sırtıma vurduğu an hep tam zamanında ortaya çıktığını düşündüm. | Open Subtitles | لحظة ربت الدكتور كوكس على ظهري فكرت في أنه يظهر دائماً ففي اللحظة المناسبة |
| Darcy hayatım, biraz olsun aşk hayatına ara verip sırtıma yağ sürsen, çok bronzlaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | دارسي يا عزيزي هل يمكن أن تحمل نفسك على النظر بعيدا عن حب حياتك وتضع بعض الكريم على ظهري لا أريد أن أصاب بالسمرة |
| Ayrıca ben orada çalışırken, sırtıma bir bardak koydu. | Open Subtitles | وبينما كنت أعمل عليه وضعت كوب قهوة على ظهري |
| Sırtımdaki bu şeyin stres yüzünden olabileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أن الشيء الذي على ظهري. هو سببه ذلك التوتر؟ |
| Sırtımdaki yara sayesinde sınırları zorlamanın bedelin kolayca hatırlıyorum. | Open Subtitles | لدي ندبة على ظهري تذكرني بثمن محاولتي هزم الوقت |
| Şimdi Sırtımdaki urbadan başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | من اجل عزاء والدك الان ليس لدي شيئ سوى الرداء الذي على ظهري |
| Onu çekmeye çalıştım ama Sırt üstü çamurlu suyun içine düştüm. | Open Subtitles | كانت يديها لزجتين حاولت سحبها ولكني سقطت على ظهري في الماء والطين |
| Sırt üstü düşmüştüm, biraz da onun acısı vardı. | Open Subtitles | وكذلك وقعت تواً على ظهري وقد آلمني أكثر مما ظننت |
| Tırnaklarıyla sırtımı nasıl kaşıdığını görmelisiniz. | Open Subtitles | عليكما رؤية طريقتها في إستعمال أظافرها على ظهري |
| Korumasız bir yerde öylesine sırtüstü yatıp bekleyeceğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظنيني سأستلقي على ظهري في مكان غير محمي ؟ |
| Neredeyse 12 km boyunca onu sırtımda yola kadar taşıdım. | Open Subtitles | تعرض حادث قمت بحمله لسبعة أميال على ظهري إلى أقرب طريق |
| KB: Bunu hissettin mi? Ne hissettin? Nicole: sırtımda bir dokunma. | TED | كيث بارى: أشعرت بهذا؟ بماذا شعرت؟ نيكول:أحسست بلمسة على ظهري |
| Adalete adanmış bir yaşamda efendim, senin bundan kurtulmuş olman benim arka tarafımda daimi bir diken gibi. | Open Subtitles | .العدل دوماً يفوز في النهاية الثقل الّذي كنت أحمله دوماً على ظهري و تتجنبه أنت |