"على علاج" - Translation from Arabic to Turkish

• tedavi üzerinde
• tedaviye
• tedavisini

İkinizin yıllardır bir tedavi üzerinde çalıştığınızı biliyorum, ama şimdi bozulmuş DNA'sı olan başka biri daha var.
أعرف أنكما تعملان على علاج من سنوات يا رفاق لكن الآن هناك شخص آخر بحمض نووي تالف

Hayır, onları kanser, kendimi de tedavi üzerinde çalışan doktor gibi görüyorum.
لا أنا أراهم كالسرطان وأنا طبيب فقط أعمل على علاج

Hastalık Kontrol Merkezi tedavi üzerinde çalışıyormuş.
-لقد سمعت بأن مركز مكافحة الأمراض يعمل على علاج

Dürüst davrandığımıza göre ben de vergi iademi çıIgın bir tedaviye harcadım.
حسناً، طالما أننا نتحدث بصدق أنا أيضاً انفقت المال الذي استرددته على علاج مجنون

Aynı şeyler. "The Times" bulmacasını yaptım, kanserin tedavisini buldum.
نفس العمر. هل والكلمات المتقاطعة تايمز، العثور على علاج لمرض السرطان.

Ve kim bilir, bir tedavi üzerinde çalışıyorlar.
ومن يعلم، إنهم يعملون على علاج.

- Sanırım bir tedavi üzerinde çalışıyorlar. - Evet de yıllar sürebilir o.
أفترض أنهم يعملون على علاج - أجل ولكن قد يأخذ سنوات -

Bir tedavi üzerinde çalışıyordu.
انه يعمل على علاج

Duchamp tedavi üzerinde çalışıyormuş. SODRA adında bir şey.
(دوشام) كان يعمل على علاج شيءٌ ما يدعى (سودرا)

O ve ben daha doğal bir tedavi üzerinde çalışıyoruz.
هي وأنا نعمل على علاج شمولي.

Cosima şu anda tedavi üzerinde çalışıyor, kendi üzerinde test ediyor.
تعمل (كوزيما) على علاج الآن وهي تختبره على نفسها

Dr. Bryce, Duchamp'ın tedavi üzerinde çalıştığını söyledi.
(د.برايس) قال إنّ (دوتشام) يعمل على... علاج -شيءٌ يدعى (سودرا )

- Sanırım bir tedavi üzerinde çalışıyorlar.
-أفترض أنهم يعملون على علاج

tedavi üzerinde çalışıyoruz."
"نحن نعمل على علاج."

tedavi üzerinde çalıştıklarını varsayıyorum.
-أفترض أنهم يعملون على علاج

Anica, ayakta tedaviye bile razıydı. House, ona bir şans verdi.
وافقت على علاج المرضى الخارجيين يحالفه الحظ كثيراً

Nihai başarı, büyük ölçüde ameliyatı takiben yapılacak immünosapresif tedaviye bağlıdır.
النجاح النهائي سَيَعتمدُ بشكل كبير على علاج يَتْلي الجراحةَ.

Sırtımdaki şarapnel için fizik tedaviye gitmem gerek ama bir saate kadar gelirim.
هذا غير معقول. يجب علي الحصول على علاج طبيعي لظهري. ولكن سأراكم في غضون ساعة.

Foreman sonunda amiloidoz tedavisini kabul etti mi?
هل وافق فورمان أخيراً على علاج الداء النشواني؟

Haftada bir elektrot tedavisini uygulamaya devam edeceğiz.
سنستمر على علاج الصدمات ,الكهربائية مرة بالإسبوع

Bu şeyin tedavisini aramak köpeğin kuyruğunun peşinden koşması gibi.
لكن محاولة العثور على علاج لهذا الشيء إنها مثل الكلب الذي يطارد ذيله