| Evet, Garcia karısının bir ilişkisi olduğunu düşünüyormuş ama aslında yokmuş bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أنّها كانت على علاقة عاطفية لكنّها لم تكن كذلك |
| - Galiba annemin bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | أظن أن أمي على علاقة عاطفية بأحدهم حقاً؟ |
| Karınızın siz avukatlık yaparken romantik açıdan Thatcher Carson'ın evli damadı ile bir ilişkisi olduğu doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح ان زوجتك كانت على علاقة عاطفية بصهر تاتشر كارتسن بينما كنت تلاحقهم 000 |
| Teğmen James Monroe ile romantik bir ilişkiniz var mıydı? | Open Subtitles | هل كنت على علاقة عاطفية بالملازم (جيمس مونرو) ؟ |
| Teğmen James Monroe ile romantik bir ilişkiniz var mıydı? | Open Subtitles | هل كنت على علاقة عاطفية بالملازم (جيمس مونرو) ؟ |
| Çocuklarımızın dadısı ile bir ilişkisi varmış. | Open Subtitles | وأنه كان على علاقة عاطفية مع جليسة الأطفال |
| Üstat, eski patronumun bir ilişkisi vardı biz de emin olmak için katil renk kodlu bir sistemle karşısına çıkmıştık. | Open Subtitles | مايسترو ، إن رئيسي القديم كان على علاقة عاطفية وقمنا بأختراعنا نظام مشفر ملون قاتل |
| Ve ikisinin bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | وكِلاهما كانا على علاقة عاطفية. |
| Sean'ın bir ilişkisi olduğunu anlasaydın, sorun olur muydu? | Open Subtitles | وهل لن يزعجك إذا إكتشفتِ أنّ (شون) على علاقة عاطفية أخرى؟ |