| Kendi için Bir fincan kahve alıyorsa, illa ki bana da getirirdi. | Open Subtitles | كما تعلمين، اذا حصل لنفسه على كوب قهوة هو يجلب واحد لي |
| Bir fincan un ve bir kaşık yağ için. | Open Subtitles | للحصول فقط على كوب من الطحين وملعقة من الشحم |
| Bir fincan un ve bir kaşık yağ için. | Open Subtitles | للحصول فقط على كوب من الطحين وملعقة من الشحم |
| Ve hiç kimse tek bir bardak suyu inceleyerek okyanusun balıksız olduğuna karar veremez. | TED | ولا يستطيع أحد أن يحكم بأنه لا أسماك في المحيط بناءً على كوب الماء ذلك. |
| Bu evde soğuk bir bardak su hiç mümkün olmayacak mı? | Open Subtitles | لماذا هو من المستحيل أن أحصل على كوب من الماء البارد بهذا المنزل |
| Henley. - Kahve bardağının üstünde. | Open Subtitles | -الاسم على كوب القهوة خاصّتك |
| Önceki müşterisini bıraktıktan sonra kahve molası veren taksi şoförü şimdi bir önceki taksiyi kaçıran alışverişe giden kadını almıştı. | Open Subtitles | وسائق سيارة الأجرة هذا الذي استلم أجرةً مبكرةً وتوقّف للحصول على كوب من القهوة التقط السيّدة التي كانت ذاهبةً للتسوّق |
| O kadar giyindik, en azından Bir fincan kahve ikram edebilirsin. | Open Subtitles | أقل ما يجب ان تفعليه ان تعرضى على كوب شاى بعد ما لبست كل هذا |
| Sana sıcak, güzel Bir fincan kahve getireyim. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن تحصل على كوب ساخن من القهوة لطيفة . و الآن عليك الجلوس هناك حق ، سوف أحمل لك. |
| Bir fincan çay ister misin? | Open Subtitles | أتريدين الحصول على كوب من الشاى؟ إذاً اذهبى للطابق العلوىّ؟ |
| Neredeyse güvercinler göz yuvarımdan beslenecek ama benim aldığım Bir fincan kahve. | Open Subtitles | يمكن اطعام الحمام من مأخذ عيني ولكن يمكنني الحصول على كوب من القهوة مجانا |
| Önceki müşterisini bırakan taksi şoförü Bir fincan kahve içmek için mola vermişti. | Open Subtitles | الآن سائق سيارة الأجرة استلم أجراً صباحياً من راكباً مبكراً وتوقّف للحصول على كوب من القهوة |
| Belki yalnızca Bir fincan kahve almaya çalışan adamın üzerine atlama şeklindir. | Open Subtitles | ربما هي الطريقة التي تنغضين فيها على فيل وهو يحاول الحصول على كوب من القهوة |
| Benim yerimde olmanın ne demek olduğu hakkında en ufak fikrin yok. Bir fincan çay ve bir dilim çikolatalı turta alabilir miyim? | Open Subtitles | أنت لا تملك أدنى فكرة عما يكون شعوري أستطيع أن أحصر على كوب قهوة؟ |
| Sadece bir bardak şampanya için beş dakika uğrayacağız. | Open Subtitles | سنمر عليها لمده خمس دقائق فقط لنحصل على كوب من الشمبانيا |
| Şu anda bir bardak su içemeyeceksem geleceği kurtarmanın ne yararı var ki? | Open Subtitles | مالجيد الذي يوفره لي المستقبل إذا لم أستطع الحصول على كوب الماء في الحاضر؟ |
| Ben, bir bardak su alamam herhalde? | Open Subtitles | ألا أفترض أنه يمكننى الحصول على كوب من الماء؟ |
| Henley. - Kahve bardağının üstünde. | Open Subtitles | -الاسم على كوب القهوة خاصّتك |