| Büyüye karşı savaşta güvenilir bir müttefik olduğum için bana teşekkür etti. | Open Subtitles | أراد أن يشكرني على كوني حليف موثوق به في حربه ضد السحر |
| Çok gergin olduğum için mahkemeye ver istersen, oldu mu? | Open Subtitles | حسنا، قاضيني على كوني اقف على الحافة، لم لا تفعل؟ |
| Bu, analojide kötü olduğum için baykuşları suçlamam gibi bir şey. | Open Subtitles | هذا كما لو قمت بلوم البوم على كوني سيئة في التشبيه |
| Bütün gece oturup birbirini kesen abazanlarla dolu bir odadaki tek evli kadın olduğum için kusuruma bakmayın. | Open Subtitles | إعذروني على كوني المتزوجة الوحيده في مجموعه من المراهقين المهتاجين |
| Böyle davrandığım için üzgünüm ama sen karşıma çıkan ve neden söz ettiğini bilen ilk, hatta tek kişisin. | Open Subtitles | ـ ـ ـ أنا آسفة على كوني كذلك ـ ـ ـ ـ ـ ـ لكن ـ ـ ـ ـ ـ ـ أنت ـ ـ ـ |
| Kony'nin bu yıl tutuklanması için Ugandalı askerlerin onu bulması gerekiyor. | Open Subtitles | من أجل أن يتم القبض على كوني هذه السنة الجيش الأوغندي يجب أن يمسك به |
| Bütün gece oturup birbirini kesen abazanlarla dolu bir odadaki tek evli kadın olduğum için kusuruma bakmayın. | Open Subtitles | إعذروني على كوني المتزوجة الوحيده في مجموعه من المراهقين المهتاجين الذين يحدقون ببعضهم بنظرات حالمه طوال اليوم |
| Kocakarı olduğum için affedersin küçük pislik. | Open Subtitles | متأسفة على كوني عجوزا شمطاء ايها الطفل القذر |
| Kocakarı olduğum için affedersin küçük pislik. | Open Subtitles | متأسفة على كوني عجوزا شمطاء ايها الطفل القذر |
| Beni Bill'in çırağı olduğum için değil doktorluğum için takdir edecek harika bir hastanede çalışacağım. | Open Subtitles | سوف ينتهي بي المطاف في مستشفي عظيمة تقدرني على كوني طبيباً ليس لأني تابع لـ بيل |
| Bu kadar kötü bir ev arkadaşı olduğum için tövbe etmezsem, beni kovacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه سيطردني إن لم أطلب المغفرة على كوني رفيق سكن كسول. |
| Bir sanatçı olduğum için çok üzgünüm, çünkü para ve güç size göre her şey demek. | Open Subtitles | أنا آسف على كوني فنان، بما أن المال والقوة يعنيان كل شيئ لكم |
| Ayrıca yobaz olduğum için özür dilemek istiyorum ki bunun çok ağır bir kelime olduğunu düşünsem de. | Open Subtitles | أيضًا أودّ الإعتذار على كوني مُتعصِبة على الرغمِ من أنني أظنها |
| Tanrım! Böyle olduğum için kendimden nefret ediyorum | Open Subtitles | ياإلهي، أكره نفسي على كوني هكذا |
| Ben sadece paranoyakça ve baskıcı olduğum için ve saçmaladığım için, ve... | Open Subtitles | إنه فقط أنني آسف جداً على كوني متخوف ومتعجرف ...وسخيف و |
| Hayır, sarhoş olduğum için üzgünüm ama söylediklerimde ciddiydim. | Open Subtitles | كلا، أنا آسف على كوني ثملًا، لكني... لقد عنيتُ ما قلتُه. ما يمكنني تذكره. |
| Tamam, başarılı olduğum için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً، أنا لن أعتذر على كوني ناجحاً. |
| Bana harika bir asistan olduğum için teşekküretmek istemiş. | Open Subtitles | لتشكريني على كوني مساعدة عظيمة |
| - Kötü haber taşıyıcısı olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف على كوني حامل الأخبار السيئة |
| Bayan Van Niekirk, endişeli davrandığım için beni suçlamamalısınız. | Open Subtitles | ، (آنسـة (فان نيكريك لا تلوميني على كوني قلقاً |
| Sana karşı kötü davrandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف على كوني أحمق معك. |
| Ama devlet, insanların Kony'nin tutuklanmasını umursadıklarını düşünmüyor. | Open Subtitles | ولكن إذا شعرت الحكومة أن الناس غير مهتمين بالقبض على كوني |