| - Geçen hafta geldiğim için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أجعل هذا الصعب لكني أردت الإعتذار على مجيئي الأسبوع الماضي |
| Bir anlaşmaya varabileceğimizi umarak geldiğim için pişmanım. | Open Subtitles | أندم على مجيئي لهذا المكان بافتراض أنني قد أجد المصالحة |
| Fre... Oh. Bu şekilde geldiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف على مجيئي هكذا أفترض أنكم لم تتوقعوا مجيئي |
| Geç geldiğim için beni affet. | Open Subtitles | سامحني على مجيئي متأخرة جدا |
| Charles kahvaltıya gelmem için çok ısrar ettiğini söyledi. | Open Subtitles | تشارلز) أخبرني أنك أصررت) على مجيئي للفطور |
| Öğrencilerim gelmem için ısrar ettiler. | Open Subtitles | والتلاميذ يصرون على مجيئي |
| geldiğim için bana teşekkür etmiştin. | Open Subtitles | لقد شكرتيني على مجيئي. |
| Bu şekilde geldiğim için beni affedin lütfen. | Open Subtitles | آسفة على مجيئي بهذه الطريقة |
| - Böyle habersiz geldiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | ) أنا آسف على مجيئي هكذا بدون علم |
| Ellie davet etti. gelmem için ısrar etti. | Open Subtitles | إيلي) دعتني) أصرت على مجيئي |