| Hey, polis demin Costa Verde'de çalınmış bir araba hakkında bir arama aldı. | Open Subtitles | مهلا، الشرطة حصلت للتو على مكالمة عن سيارة مسروقة في كوستا فيردي |
| Evet, en kısa sürede amirden gelecek bir arama için minnettar olurum. | Open Subtitles | أجل،سأقدر لو حصلت على مكالمة من الرئيس في أقرب وقت ممكن |
| Sunset'te, ofisimdeydim ve başka bir yazarın menajerinden bir telefon geldi. | TED | كنت في مكتبي، عند الغروب وحصلت على مكالمة هاتفية من وكيل كاتب آخر |
| Sanırım bir telefon etme hakkım var. | Open Subtitles | أعتقد أن لدّي الحق في الحصول على مكالمة هاتفية واحدة |
| 05:30'da, bir kadının çığIık attığına dair, kimliği belirsiz bir 911 çağrısı aldık. | Open Subtitles | لقد حصلنا على مكالمة من مجهول أن هناك مرأة كانت تصرخ هنا الساعه 5: |
| Kasım ayında Hard Copy için çalışan bir TV yapımcısından telefon geldi. | Open Subtitles | حصلت على مكالمة سابقاً في نوفمبر من منتج تلفزيوني لأجل نسخة مطبوعة |
| Ama bir polisi öldürmekle suçlanıp telefon görüşmesi yapabildiğime göre çok güçlü biri olmalı. | Open Subtitles | ولكنك لا تقتل شرطيًا وتحصل على مكالمة هاتفيه ما لم يكن شخصًا في مركز قوي |
| Ne güzel uyuyordum ve Neville'ı öven bir arama aldım. | Open Subtitles | يوم كامل من النوم، ولقد حصلت على مكالمة اطراء حول نيفيل. |
| Sadece bir arama hakkım var, birlikte çalışmamızı hayal etme konusunda onun parmağı olduğundan eminim. | Open Subtitles | أحصل فقط على مكالمة واحدة وأنا متأكد أن لها دخل |
| bir arama hakkın vardı, neden kullanmadın? | Open Subtitles | تحصل على مكالمة واحدة! ولم تستطع استخدامها ؟ |
| O da garip bir arama almış. | Open Subtitles | لقد حصلت على مكالمة غريبة منه , أيضاً. |
| bir arama yapıyor. | Open Subtitles | لقد حصلنا على مكالمة |
| Ve geçen hafta bir telefon alana kadar her şey güzeldi. | Open Subtitles | ذات يوم الأسبوع الماضي حصلنا على مكالمة من مساعدته |
| Tam işten çıkmadan önce bir telefon almış. | Open Subtitles | فهو حصل على مكالمة هاتفية قبل أن يغادر العمل |
| 3 kadının bir daireye girmeye çalıştığına dair bir telefon aldım. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت على مكالمة ثلاث نساء تم اقتحام شقة. |
| Bir acil durum çağrısı. Araçtan tik tak sesi geliyor. | Open Subtitles | حصلنا على مكالمة طوارئ هناك قنبله موقوتة في الشاحنة |
| Evet, saat altı için uyandırma çağrısı yapar mısınız? | Open Subtitles | نعم , هل يمكنني الحصول على مكالمة توقظني عند الساعة السادسة ؟ |
| Hiç, tanımadığın bir bayandan telefon geldi mi? | Open Subtitles | هل سبق لك أن حصلت على مكالمة هاتفية من مجهول من امرأة؟ |
| İyi halden 90 günde bir kez telefon görüşmesi yapıyorsunuz. | Open Subtitles | تحصل على مكالمة واحدة كلّ 90 يوم مكافأةً على حسن سلوكك |
| En azından telefon görüşmesi koparmaya. | Open Subtitles | لأرى إذا كان بمقدوري إخراجك من هُنا ولأحصل لك على مكالمة تليفونية |