bu evi yalnız kalabilmek için aldığımı gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمين جيداً أنني حصلت على هذا المنزل لكي اكون وحيدة |
Bakın. Ben sadece önemsiz bir devlet memuruyum. bu evi alabilmek için üç yıl bekledim. | Open Subtitles | أنا مجرد موظف حكومي صغير ، انتظرت 3 سنوات لأحصل على هذا المنزل |
Türev ürünler evreni herkese bu evi sigortalama izni vermektedir. | Open Subtitles | عالم المشتقات أو الاستثمار البديل يمكن أى كان من التأمين على هذا المنزل |
Peki bu evin daha büyük olması gerekmez mi? | Open Subtitles | لذا ألا يجبُ على هذا المنزل أنْ يكون أكبر قليلًا؟ |
O'nun lütfu bu evin üzerine olsun! | Open Subtitles | فالينزل نعمهُ على هذا المنزل |
Yaparsam bu evi ve içinde yaşayacakları lanetleyecekmişim gibime geliyor. | Open Subtitles | أخشى إن قمتُ بذلك أن أضع لعنةً على هذا المنزل ومن يعيش فيه. |
Sadece bir aile bu evi alabilir. | Open Subtitles | فقط عائلة واحدة يمكنها الحصول على هذا المنزل. |
Neden bu evi başkasının almasına izin verelim ki? | Open Subtitles | تضيع . لما شخص اخر يحصل على هذا المنزل ؟ |
bu evi almak için yaptığını tahmin ettiğim şeyi düşünürsek. | Open Subtitles | باعتبار ما أعتقدك فعلت لتحصل على هذا المنزل |
- Tüm kararlar, bu evi almak çocuk yapmak işe gitmek. | Open Subtitles | الحصول على هذا المنزل و الانجاب |
Ama bu evi almak kime nasip olacak göreceğiz. | Open Subtitles | ولكن المهم فعلا هو من سيحصل على هذا المنزل . |
bu evi lanetlendiriyorsun. | Open Subtitles | أنت تحلّي اللعنة على هذا المنزل |
Bak bu evi almak için köpek gibi çalışıyorum. | Open Subtitles | أنظري, لقد كنت... لقد كنت مهووسا و أنا أحاول أن أحصل على هذا المنزل يا أب |
Kardeşinin bu evi geçindirecek kadar çok para kazanmadığını biliyordun. | Open Subtitles | تعلم أن أخاك لا يجني مثل ما تجني أنت من المال ...حتى يحافظ على هذا المنزل |
Ve sana hatırlatabilir miyim, benim harikalığım sayesinde bu evi ödedik... | Open Subtitles | و هل أحتاج أن أذكرك بأن تفوقي دفع المال للحصول على هذا المنزل... |
bu evi asla alamayacağım. | Open Subtitles | لن أحصل على هذا المنزل أبداً |
bu evi kapatmayız tabiki, | Open Subtitles | سنبقي على هذا المنزل بالطبع |
Heineken birası ve Heineken parası bu evin parasını ödedi ve seni büyüttü. | Open Subtitles | جعة ونقود (هانيكين) أنفقت على هذا المنزل وعلى تربيتك. |
Sonra da bu evin bahçesinde durdurabildik. | Open Subtitles | ... كان يتجسس على هذا المنزل |